Yaaa ama off olmaz kii... En heyecanlı yerinde kesmişsiniz. Bu kez öncekilerden de daha büyük bir merak içinde bekleyeceğim bir sonraki cumayı... Şeyy, diyorum ki, bir tüyo verseniz, şöyle kulağıma fısıldasanız usulca:) İlk yorum bendense yapar mısınız... :))
Olmaz tabii biliyorum bu bencillik olur, bekleyip göreceğiz.
Çok çok güzeldi. Ve en romantik bölüm aynı zamanda.
sınıfın yaramaz kızı gibisin Çınar!!! ve çok tatlısın :)) sana bir tüyo vereyim ..peki! ama aramızda kalsın.. bu en uzun bölümlerden biri idi... ve bundan sonraki bölümler daha romantik!! =
Aşkın kapıyı ne zaman ve nasıl çaldığı hiç bilinmiyor, bu bölümde bunu çok daha net bir biçimde hissettim. Muhtar'ın kendisine itiraf edemediği bu duygu oysaki ne kadar da güzel yakışıyor insanın üzerine. Romantik ve de tatlı tatlı okurken birden sonlarına doğru öyle bir kısımla bitti ki bu bölüm gerçekten bir hafta daha nasıl beklenir bilemiyorum. Bir kitabı okurken, beni içerisine almışsa kitap, gözlerim yanana kadar elimden bırakamam, eğer "Cehennem Deresi" basılmış bir şekilde elimde olsaydı sanırım sabahlara kadar uyumadan okurdum. Bu denli sürükleyici, bu denli güzel bir romanı.. Ben şimdiden kitaplığımdaki en güzel hazinem olan kitaplarınızın yanında bu kitabı da hayal etmeye başladım. Kapak tasarımını, kitabın kokusunu... Ama en çok da sonunu!!! Dolayısıyla Mamy'im siz sadece zihnime, duygularıma bir ziyafet çekmiyorsunuz bunları yazarken, aynı zamanda bana beklemeyi ve sabretmeyi de öğretiyorsunuz :))
Gülsen hocam bu satırları yazarken sırtımdaki ürperti henüz geçmiş değil. Her bölüm sonunda heyecanlanıp bir sonraki bekliyordum ama bu bölüm sonunda kendime ' 7 günü nasıl bekleyeceğim' diye sorarken buldum:)
Sevgili Öğretmenim Kitap hayalini kuruyorum,en kısa zamanda...Ve büyük heyacanla okuyuşumu...Umarım en kısa zamanda düş gerçeğe dönüşür.Sevgiler,emeklerinize sağlık...
Nazlım.. bir anlamda sizlere ömrün nasıl geçtiğini fark ettirmiyor yazdıklarım demek ki diye düşündüm.. bir çırpıda denir ya hani... bakıyorsun 7 gün geçivermiş!!!
Bu bölümde Erhan'ın ebeveyn banyosundaki tanımlamalarıyla başlayan öyküyü okumaya başlamadan önce, diğer bölümlere tekrar göz gezdirdim. Hepsi bir bütünlük içinde gelip Erhan'ın 50 yaş sendromuna takılıp kaldı.
Kaç yaşına gelinirse gelinsin içindeki "pır pır" yaşlanmıyor ya sevgili hocam! En güzel yüce duygular özgürlük adına bastırılmamalı bence... hele ki bu, güneyin sıcakkanlı orta yaş delikanlısı olursa... Ercan'a, o kutsal duyguyu bulup, bu yaşa kadar yaşayamadığı için biraz üzüldüm. Kendisinin şimdilik aşk diyemediği ama ileride neler olacağını bilmediği "o ihtiyaç" betimlemeniz birden sanki yeşil ışık yakarak, öykünün sanki aşk denizlerine ok gibi fırlayarak yelken açacağına dair ilk müjdeyi veriyor.
"Düşünmemeye çalıştıkça önleyemediği bir gücün kendisini bugüne kadar tanışmadığı hatta farkında bile olmadığı duyguların içine ittiğini hissetti. Korktu!"... cümleniz; -İleride, sizin güzel kaleminizden bu "korku"yu yenip, öykünün son derece romantik sularda yüzeceğinin habercisi olacağını düşündürüyor. Ve yeni romanınızın tanıtımı için kendimi şimdiden hazırlıyorum.
Gönlünüzce güzel bir hafta sonu dileklerimle sevgi ve saygılar...
Aşk'ın orta yaş halini, pır pır çarpan bir yüreğin kendi kendini muhakemesini okumak, okurken gülümsemek keyifliydi sevgili hocam..
Aşk, ne yer, ne zaman, ne de mekan tanımıyor, hangi dert ve sıkıntı halinde olursa olsun insan o dokundumu yüreğe, dediğiniz gibi pır pır çarpıyor bedendeki o kafeste..
Ve hikayenin heyecanı diğer bir bağrında fırtınalar kopanda kaldı, bekleyeceğiz ne çare..
anladığım kadarıyla da, 50 yaşla tanışan beyler o bölüme takılıp kaldı!!! :) Halbuki esas gençliğin devamıdır bu yaşlılığın geçliğine geçiş..
ve bazılarının çok derinlerde ya da çok satıhta yaşadığı o pırpırın, tanrı lutfu olduğunu bilmeyenlerine sadece acırım..
Sırada senin kendi kitabın var diye düşünüyorum sevgili Mehmet.. Sıra bana geldiğinde teklifini büyük bir zevkle hatırlatırım.
BU ARADA... İZNİNLE MEHMET.. SANA AİT BİR BÖLÜMDE ARKADAŞLARA BİR HABER İLETMEK İSTİYORUM.. BAZI YORUMLAR, DEFALARCA ONAYLADIĞIM HALDE YORUM OLARAK SAYFAMA GEÇMİYOR.. ASORTİK KREPİN YORUMU GİBİ..
Ben de senin yorumunu okurken gülümsedim sevgili Tufan... baktım tecrübe konuşuyor :)))) evet pupa yelken bir gidiş olacak aşka... yalnız bilirsin (tahminim) kavuşulanda... aşk olmaz adı..
"BLOGDA BİR ENAYİLİK BAŞLADI.. YA DA O ENAYİLİK BENİM ESERİM :(( ZİRA BU YORUMU İKİ KERE YAYINLADIM HER İKİSİ DE "adsız" OLARAK YAYINLANDI SİLDİM.. ONAY KABUL ETMEYEN YORUMLARI DA YAYINLAYAMADIM..BİLGİLERİNİZE"
Gülsenciğim,Cehennem Deresi gerçeğe yakınlığı ile sürükleyici...etkili ... gerçeklerin gizemini.. acısını şimdiye kadar çok güzel yaşattı bundan sonra da daha yoğun duygular yaşayacak gibiyiz... başarılar...işin hiç de kolay değil ... ama kolayı herkes yapar önemli olan zoru başarmak...
Ah.. leyâl'im... bir şiirimde de dediğim gibi "bakınca mazimin tepesinden/bölük pörçük ipler gibi anılar../nasıl düğümlenir.. neresinden?" Demem o ki, ben, hiç bilemedim o 'zor' nasıl başarılır..
Bu bölümde duyguların derinliğine incelenmesi yüreğimi titretti. Nasıl güzel anlatmışsınız. Bütün yoğunluğu ve sıcaklığıyla hissettim. Böylesine eşsiz duygular, bu derece güzel anlatılınca, öylesine sımsıcak sarıp sarmalıyor ki insanı...
Bu bölümü çok sevdim. Ve yine sonu öyle bir yerde bitti ki... Ani bir fren daha. :)))
Umduğum gibi çooook tatlı bir devamla sonlanacak. Ben de imzalı kitabını bağrıma bastığım anda tarafından sımsıkı kucaklanacağım anın heyecanını yaşıyorum.
iNŞALLAH TESADÜFEN DUYAN OLUR DİLEKLERİNİ SEVGİLİ NALAN'IM..:))KİTAP BASTIRMAK DEVEYE HENDEK ATLATMAKTAN DAHA ZOR.. HEM SEKTÖRÜN ÇOK ACIMASIZ VE DE BİLGİSİZ OLMASINDAN.. HEM DE O SEKTÖRÜ DOYURACAK PARA OLMAMASINDAN :)))
23 yorum:
Yaaa ama off olmaz kii... En heyecanlı yerinde kesmişsiniz. Bu kez öncekilerden de daha büyük bir merak içinde bekleyeceğim bir sonraki cumayı... Şeyy, diyorum ki, bir tüyo verseniz, şöyle kulağıma fısıldasanız usulca:) İlk yorum bendense yapar mısınız... :))
Olmaz tabii biliyorum bu bencillik olur, bekleyip göreceğiz.
Çok çok güzeldi. Ve en romantik bölüm aynı zamanda.
Yüreğinize sağlık Gülsen Hoca'm
sınıfın yaramaz kızı gibisin Çınar!!! ve çok tatlısın :)) sana bir tüyo vereyim ..peki! ama aramızda kalsın.. bu en uzun bölümlerden biri idi... ve bundan sonraki bölümler daha romantik!! =
Cumalari iple cekiyorum ama bir cirpida bitiyor tadi damagimizda kaliyor her seferinde :)
Teşekkürler, elinize sağlık.
Aşkın kapıyı ne zaman ve nasıl çaldığı hiç bilinmiyor, bu bölümde bunu çok daha net bir biçimde hissettim. Muhtar'ın kendisine itiraf edemediği bu duygu oysaki ne kadar da güzel yakışıyor insanın üzerine.
Romantik ve de tatlı tatlı okurken birden sonlarına doğru öyle bir kısımla bitti ki bu bölüm gerçekten bir hafta daha nasıl beklenir bilemiyorum. Bir kitabı okurken, beni içerisine almışsa kitap, gözlerim yanana kadar elimden bırakamam, eğer "Cehennem Deresi" basılmış bir şekilde elimde olsaydı sanırım sabahlara kadar uyumadan okurdum. Bu denli sürükleyici, bu denli güzel bir romanı.. Ben şimdiden kitaplığımdaki en güzel hazinem olan kitaplarınızın yanında bu kitabı da hayal etmeye başladım. Kapak tasarımını, kitabın kokusunu... Ama en çok da sonunu!!!
Dolayısıyla Mamy'im siz sadece zihnime, duygularıma bir ziyafet çekmiyorsunuz bunları yazarken, aynı zamanda bana beklemeyi ve sabretmeyi de öğretiyorsunuz :))
Gülsen hocam
bu satırları yazarken sırtımdaki ürperti henüz geçmiş değil.
Her bölüm sonunda heyecanlanıp bir sonraki bekliyordum ama bu bölüm sonunda kendime ' 7 günü nasıl bekleyeceğim' diye sorarken buldum:)
Sevgili Öğretmenim Kitap hayalini kuruyorum,en kısa zamanda...Ve büyük heyacanla okuyuşumu...Umarım en kısa zamanda düş gerçeğe dönüşür.Sevgiler,emeklerinize sağlık...
Tefrika(!)nın takipçisi olduğunu bilmiyordum sevgili A-H..Buna nasıl sevindim anlatamam.. Eleştrisine ihtiyacım olan bir kalem olduğun için ..
Sağol sevgili Alizafer.. okumaya devam etmenden, beğendiğini ve ilgini çektiğini anlayabiliyorum.:)
Ne mutlu bana o zaman Nihanım.. Yazdığımın SADECE içeriği ile ilgi çekmiyor oluşu ne güzel.. hele de sana sabretmeyi öğretebiliyor ise..:)))
Nazlım.. bir anlamda sizlere ömrün nasıl geçtiğini fark ettirmiyor yazdıklarım demek ki diye düşündüm.. bir çırpıda denir ya hani... bakıyorsun 7 gün geçivermiş!!!
Sevgili Arzu inşallah diyor ve ekliyorum, "bir şartla!" .. Yine, yanında dünya güzeli kızın ve elinde kitabımla Kadıköy'de buluşmak şartı ile..
Bu bölümde Erhan'ın ebeveyn banyosundaki tanımlamalarıyla başlayan öyküyü okumaya başlamadan önce, diğer bölümlere tekrar göz gezdirdim. Hepsi bir bütünlük içinde gelip Erhan'ın 50 yaş sendromuna takılıp kaldı.
Kaç yaşına gelinirse gelinsin içindeki "pır pır" yaşlanmıyor ya sevgili hocam! En güzel yüce duygular özgürlük adına bastırılmamalı bence... hele ki bu, güneyin sıcakkanlı orta yaş delikanlısı olursa... Ercan'a, o kutsal duyguyu bulup, bu yaşa kadar yaşayamadığı için biraz üzüldüm. Kendisinin şimdilik aşk diyemediği ama ileride neler olacağını bilmediği "o ihtiyaç" betimlemeniz birden sanki yeşil ışık yakarak, öykünün sanki aşk denizlerine ok gibi fırlayarak yelken açacağına dair ilk müjdeyi veriyor.
"Düşünmemeye çalıştıkça önleyemediği bir gücün kendisini bugüne kadar tanışmadığı hatta farkında bile olmadığı duyguların içine ittiğini hissetti. Korktu!"... cümleniz; -İleride, sizin güzel kaleminizden bu "korku"yu yenip, öykünün son derece romantik sularda yüzeceğinin habercisi olacağını düşündürüyor. Ve yeni romanınızın tanıtımı için kendimi şimdiden hazırlıyorum.
Gönlünüzce güzel bir hafta sonu dileklerimle sevgi ve saygılar...
Aşk'ın orta yaş halini, pır pır çarpan bir yüreğin kendi kendini muhakemesini okumak, okurken gülümsemek keyifliydi sevgili hocam..
Aşk, ne yer, ne zaman, ne de mekan tanımıyor, hangi dert ve sıkıntı halinde olursa olsun insan o dokundumu yüreğe, dediğiniz gibi pır pır çarpıyor bedendeki o kafeste..
Ve hikayenin heyecanı diğer bir bağrında fırtınalar kopanda kaldı, bekleyeceğiz ne çare..
Saygılar sevgiler...
anladığım kadarıyla da, 50 yaşla tanışan beyler o bölüme takılıp kaldı!!! :) Halbuki esas gençliğin devamıdır bu yaşlılığın geçliğine geçiş..
ve bazılarının çok derinlerde ya da çok satıhta yaşadığı o pırpırın, tanrı lutfu olduğunu bilmeyenlerine sadece acırım..
Sırada senin kendi kitabın var diye düşünüyorum sevgili Mehmet..
Sıra bana geldiğinde teklifini büyük bir zevkle hatırlatırım.
BU ARADA... İZNİNLE MEHMET..
SANA AİT BİR BÖLÜMDE ARKADAŞLARA BİR HABER İLETMEK İSTİYORUM.. BAZI YORUMLAR, DEFALARCA ONAYLADIĞIM HALDE YORUM OLARAK SAYFAMA GEÇMİYOR.. ASORTİK KREPİN YORUMU GİBİ..
Ben de senin yorumunu okurken gülümsedim sevgili Tufan... baktım tecrübe konuşuyor :))))
evet pupa yelken bir gidiş olacak aşka... yalnız bilirsin (tahminim) kavuşulanda... aşk olmaz adı..
"BLOGDA BİR ENAYİLİK BAŞLADI.. YA DA O ENAYİLİK BENİM ESERİM :(( ZİRA BU YORUMU İKİ KERE YAYINLADIM HER İKİSİ DE "adsız" OLARAK YAYINLANDI SİLDİM..
ONAY KABUL ETMEYEN YORUMLARI DA YAYINLAYAMADIM..BİLGİLERİNİZE"
Gülsenciğim,Cehennem Deresi gerçeğe yakınlığı ile sürükleyici...etkili ... gerçeklerin gizemini.. acısını şimdiye kadar çok güzel yaşattı bundan sonra da daha yoğun duygular yaşayacak gibiyiz... başarılar...işin hiç de kolay değil ... ama kolayı herkes yapar önemli olan zoru başarmak...
sevgiler....
Ah.. leyâl'im... bir şiirimde de dediğim gibi "bakınca mazimin tepesinden/bölük pörçük ipler gibi anılar../nasıl düğümlenir.. neresinden?"
Demem o ki, ben, hiç bilemedim o
'zor' nasıl başarılır..
Bu bölümde duyguların derinliğine incelenmesi yüreğimi titretti. Nasıl güzel anlatmışsınız. Bütün yoğunluğu ve sıcaklığıyla hissettim. Böylesine eşsiz duygular, bu derece güzel anlatılınca, öylesine sımsıcak sarıp sarmalıyor ki insanı...
Bu bölümü çok sevdim. Ve yine sonu öyle bir yerde bitti ki... Ani bir fren daha. :)))
Bundan sonraki bölümlerde duygular daha derin ama frenler daha sert olacak sevgili Anjelike..kemerini takmadan okuma!!! :))
Umduğum gibi çooook tatlı bir devamla sonlanacak.
Ben de imzalı kitabını bağrıma bastığım anda tarafından sımsıkı kucaklanacağım anın heyecanını yaşıyorum.
iNŞALLAH TESADÜFEN DUYAN OLUR DİLEKLERİNİ SEVGİLİ NALAN'IM..:))KİTAP BASTIRMAK DEVEYE HENDEK ATLATMAKTAN DAHA ZOR.. HEM SEKTÖRÜN ÇOK ACIMASIZ VE DE BİLGİSİZ OLMASINDAN.. HEM DE O SEKTÖRÜ DOYURACAK PARA OLMAMASINDAN
:)))
İnşaallah diyorum ve gerçekleşeceğini biliyorum(nerden biliyorsam:) içime doğdu .
Yorum Gönder