20 Mayıs 2015 Çarşamba

Makbule ABALI .. diyor ki..


BİR KİTAP TANITIMI -  ALBÜMDEKİLER...
Albümdekiler uzun zamandır başucumdaydı. Okumak için uygun bir zaman bekledim. Olmadı, çeşitli nedenlerle okuyamadım. Üzüldüm, canım sıkıldı. Ve bir gün Albümdekiler'in kapağını araladım. O günlerdir okuyamadığım kitapta hiç duraksamadan 80. sayfaya kadar gelmişim. Okumaya başladığınızda kitap insanı sarıp sarmalıyor, sürüklüyor...
 
Albümdekiler, büyük bir ailenin birkaç kuşaklık hikayesi. Aile büyüklerinin, eşlerin, çocukların, torunların aile içi ilişkileri, hayat mücadeleleri konu ediliyor. Varlıklı  günleri de yokluk günlerini de yaşayan, her iki duruma da uyum sağlayan bir aile. Karakterler öyle güzel ve sağlam betimlenmiş ki kitabı okurken sanki bir albümün yaprakları arasından çıkıp, birer ikişer ete kemiğe bürünerek can kazanıyorlar. 
 
Romanda kadın kahramanlar çoğunlukta. Ailedeki kadınlar genellikle sağlam karakterde, ayakları üzerinde sağlam durabilen, kendini ezdirmeyen, yeri geldiğinde kuralları aşabilen, ama eşlerine sadık, dürüst  kadınlar. Eminim herkes her kahramanda kendinden bir şeyler bulacaktır. Elbette tıpatıp benzerlik değil ama yakınlık, yatkınlık, sempati duyma, benimseme... Ben en çok romanın başında konu edilen kızların annesi Mihriban Hanım'ı sevdim. Ve bir başka güçlü kahraman, Gülse. Roman kahramanlarının sevinciyle mutlu oluyor, acılarıyla üzülüyorsunuz.
 
Gülsen Varol her zamanki ustalığıyla kalemini çok iyi kullanmış. Çok düzgün ve duru bir Türkçe ile romanını tamamlamış. Her bir karakter ince ince işlenmiş, kişilik özellikleri çok özenle belirlenmiş. Herkes okurken farklı yorumlayabilir belki ama ben daha çok "anaerkil" bir ailenin bireylerini düşündüm. Babaların da ailede saygın bir yeri var, babalar da etkin ama annelerin daha çok sözü geçiyor, düşündüklerini gerçekleştiriyorlar. 
 
Ailedeki müzik tutkusu kuşaktan kuşağa ud, piyano gibi farklı enstrümanlarla sürüyor. "Albümdekiler" ; aile kavramını, kadın-erkek ilişkilerini, anne- baba- çocuk birlikteliğini, insana yeniden düşündüren, sorgulayan, her konuda ders alınacak bir roman. Kitabın kapağını kapattığınızda çok renkli bir "hayat" albümündeki değişik karakterler de tekrar eski yerlerine yerleşiyorlar sanki...
Elinize, yüreğinize sağlık Sevgili Gülsen Varol...

Kitaptan bazı alıntılar:
 
"Sanem gittikçe şişmeye başlayan ayaklarıyla artık zor yürümeye ve yürürken sık sık düşmeye başlamıştı. Bir an bile aklından çıkmayan sıkıntısını hep içine ata ata delirme raddelerine gelmişti. Birikiyordu... Ağlayamadığı için gözyaşları, konuşup dertleşemediği için üzüntüleri, yanında yöresinde kimse olmadığı için yalnızlığı...Ne zaman ve nerede patlayacağını bilmediği bir yanardağ gibiydi." (sayfa 146)

"Çok sonraları, her biri ayrı ayrı "Ne iyi etmişiz gitmekle" diye düşündüler. Çünkü böyle bir beraberlik bir daha hiç yaşanmadı... Ancak, sıralı ya da sırasız , "Ölüm" denen yokluk kapılarını çalıp, bir bir kalanları götürmeye başladıkça; neşeyi gönüllerinden atıp, yerine hüznü doldurarak bir araya geldiler. Ve her bir araya gelişlerinde , yoklama hep, 'bir' eksik çıktı!.. (sayfa 161)
 
"Ömür yapraklarına benzettiği albümlerde ne kadar resim varsa, yaşayan veya göçüp gitmiş bütün yakınlarının , sevdiklerinin, özlediklerinin resimlerini hepsini çıkartmıştı hapsoldukları yerden. Albümde yıllardır kapalı kalıp, sayfalar açıldığı zaman hava aldıklarını düşündüklerinin , panoya çıktıkça yüzlerine renk, gözlerine fer gelmeye başladığını düşündü. Nefes almışlardı sanki!.
Resimdekilerle göz göze gelmeye çalıştı, beceremedi. Neden sonra ağladığını fark etti..." (sayfa 183 )
 
*****
 
Hiç tanımadığım, ama asgaride değil de nasıl olduğunu fark etmeden azamide buluştuğum sevgili dostum Makbule Abalı.. Beni yine savurdun dağların tepelerine.. Alışkın olmadığımdan mı nedir, beğenilmek isteği insanın doğasında olsa bile beni mahcup eder. Hep üçüncü bir göz olarak izler dinlerim ve hep bir başka kişiden bahsedildiğini zannederim. Ama, özellikle hayranı olduğum takdire lâyık insanların övgüleri bana güç olur moral olur..
 
Makbule'm, "Albümdekiler" adını verdiğim Romanımı (ki bu bir soy ağacıdır) beğenmiş olmanın gururu ve hazzı ile sana teşekkür ediyorum.
gülsenvarol
 
 

4 yorum:

Makbule Abalı dedi ki...

Gülsen Öğretmenim, bir noktayı daha not etmek isterdim; Kitabı 3 gün önce bitirmeme rağmen romandaki kahramanların konuşmaları hala belleğimde. Sayıları fazla olmasına rağmen adlarını hiç unutmadım. Etkileyici bir kitaptı gerçekten.Ve içtenlikle belirtmek isterim; Sizin sadece kitaplarınızdan değil, yorumlarınızı okuyarak da insanın kazanacağı çok şey var.
Teşekkürlerimle selam-sevgiler...

gülsen VAROL dedi ki...

Bana bundan 9 yıl önceyi hatırlattın sevgili Makbule.. Bilgisayarla tanıştığımda sene 1993 idi.. İnternetle tanıştığımda ise 1998..
Buradaki pek çok dostlarımı ise 2006 yılında Blogcudan tanıdım.. Birbirlerini hiç tanımayan insanların sanki sözleşmişler gibi yorumlara verdiğim cevabı beğenmelerine ve hatta müptelası olmalarına şaşırmıştım. Sonraları, blog sayfamı bir sınıf, yorum sayfamı da öğretmenler odası olarak kabul ettim. Tanımadığım pek çok kişi, yapılan yorumların sohbet havasından etkilenip müdavimi olmuşlardı. Bunca yıl sonra aynı duyguyu bana yaşattın yeniden.
Ben, beğenilmek, ve beğenilmemek duygusundan yoksun bir insanım. Ve beni olduğum gibi kabul edebilenler benim gerçek dostlarım. Seni seviyorum güzel meslekdaşım.

nihansu dedi ki...

Tam geçmişe gittim yazacaktım ki önce sizin yorumunuzu okudum Mamy'im ve tam da aynı yerde olduğumuzu fark ettim. Albümdekiler'i ilk okuduğumdaki o heyecanım, bitirdiğimdeki şaşkınlığım, bilgisayarın başına geçip parmaklarım titreyerek size yorumlarımı yazışım, hepsi bir bir canlandı gözümde.
Ve şimdi sizin yorumunuzla o sınıfın en çalışkanı oluşum... Biz burda sizinle bir bütün olduk, sizi hep bir güneşe benzettim bu sayfada, bizi ısıtan, ışık tutan, sonsuz enerji ve güç kaynağı bir güneş...
Sevgili Makbule Hanım'a teşekkür ederim, bunca aradan sonra bu duyguları bana yeniden anımsattığı için ve kitaptan alıntılarla beni yeniden duygulandırdığı için...

gülsen VAROL dedi ki...

Albümdekiler, benim albümlerimin içine girmene sebeptir Nihanım. Bana ikinci bir kız evlat sevgisini yaşattığın bir miladın başlangıcıdır o tarihi gün.
Zaman zaman kitabı yazdığımdan çok, onun vesilesi ile tanıdığım yıllanmış şaraba dönüşen dostlara kavuştuğum için sevinirim. Ve en başta sana Orkidem. İyi ki varsın ve yüreğimdesin.