17 Ekim 2015 Cumartesi

Unutamadığım.. ve de yok saydığım ŞEHİRLER..

Ülkemde gezmediğim görmediğim çok az şehir var.. Gerek tayinlerimiz nedeniyle gerekse gezi ve merak amaçlı o kadar şehir gördüm ki, şu an sadece haritaya bakınca hatırlayabiliyorum bazılarını.. Ancak, bazı şehirler, sadece aklıma değil yüreğime de kazılmış.. Unutmak pek mümkün değil. Yok saysam da!..
  




Doğduğum şehirdir Samsun 


Hem okuduğum, hem de tayin olup okuttuğum şehir. Evlendiğim.. Ve dünyaya getirdiğim varlığın, 20 yaşında iken ebedi uykusuna daldığı şehir aynı zamanda… Asri mezarlık ailemin tüm fertlerinin uyuduğu bir yatak odası gibidir.

Hatalarımın ve o hatalardan ders alamayışımın şehridir ne yazık ki. Yaşamımdaki tek güzellik olan oğlumun, varlığı ile bana yaşama gücü verdiği şehir olsa da, hafızamdaki haritadan sildiğim ilk şehirdir Samsun.
 
***



Ana kokusunun, baba gücünün özlendiği, kişiliğimin erken oluşan gücü ile duygularımın zayıflığı arasında, okuma aşkı uğruna,  ilk gurbet denen soluksuz özlemi bana tattıran şehir de Elâzığ.
Harput' ta 600 küsur yıldır çürümeyen ve yatır olduğuna inanılan Arap babadan ne dilersen olacağına inanarak bu şehirden kurtar beni diye adak adadığım şehir Elâzığ..
 
                          

***
 
Ayrılığın – hasretin – ailenin ne olduğunu idrak edişimin şehri ise Bursa. Aynı zamanda gurbetin insan zihninde ve yüreğinde ne onulmaz derin izler açacağını ve yanında iken elinde olanın kıymetinin bilinmesi gerektiğini öğrendiğim şehir.
 

Yeşil türbesini her izin günümde ziyaret edip tanrıya, en sevdiğim mesleğe kavuşmama yardım ettiği için, Öğretmen olduğum için  şükür ettiğim  şehir Bursa..

***

Yaşadığım şehirle okuduğum şehir arasında her gidiş gelişlerimde, transit geçerken “burası.. işte burası yaşamak istediğim yer” diye yüreğimin tempo tuttuğu şehir ise Ankara..

İlk aşkın tohumunu yeşerttiğim şehir.. Tahsilime istediğim yönde devam etmek için imtihanlara girip kazanıp okuduğum şehir..
ATA' mın ebedi uykusunda olduğu şehir.



***



İlk' lerin en önemli olanlarını yaşadığım şehir ise Eskişehir

İlk tayin olduğum, mesleğimin doyumsuz güzelliğini tattığım, insanların medeniyetine
şehrin güzelliğine ve halkının bu güzelliğin kıymetini bilişine hayran olduğum şehir aynı zamanda..



***
Sonra, yeniden Samsun… sonra yeniden Ankara
Yenilenen hiçbir şey olmamasına rağmen hayatımda, gidenlerin madden ve manen geri dönmelerinin mümkün olmadığını öğrendiğim iki şehir!..

***


Ve İZMİR..

Anlatılması bile mümkün olmayan, yaşadığım akıl almaz yoklukları acıları ve kayıpları yaşadığım bir şehir olmasına rağmen, benim yüreğimde taht kuran tek şehir…






***








Ve sonra Mersin

Süre olarak içinde en kısa zaman dilimini geçirmeme rağmen beni etkileyen değişik bir coğrafya.. Dayanılmaz sanılan ayrılıklara tahammülü bana öğreten şehir..

Ve mesleğe veda ettiğim, benliğimi bıraktığım şehir!.




***

Daha sonra da, sonun başlangıcı..
Adana..

İçinde yaşadığım yıllarda, yaşadığım ilklerden çok, yaşadığım son’ larla aklımda yer eden şehir..
İnsanlığım ve evlâdımdan başka her şeyimi yitirdiğim ve beynimdeki haritada yok saydığım ikinci şehir Adana..



***

Sonra bir bumerang gibi gelip yüreğime yeniden saplanan.. Küllerimden yeniden doğduğum, ve bana yeniden insan olduğumu hatırlatan şehir ANKARA..
 

 ***

Ve..
şimdi… şu an…
17 yıl önce taşındığım
İSTANBUL
denen kahpe bir şehirde,
 



 
 beni hiç terk etmeyen anılarımla beraberim.
 

 
 

7 yorum:

Burak DOĞU dedi ki...

Nefis bir yazı olmuş bu..

ali zafer sapci dedi ki...

Çok etkileyiciydi!

Makbule Abalı dedi ki...

Karadeniz Bölgesinden Doğu Anadolu'ya, Marmara Bölgesinden İç Anadolu'ya ve Ege Bölgesinden Çukurova'ya anılarla, yaşamsal dokunuşlarla ne güzel bir gezi yaptık sayenizde.
Geçmişe dönüp bakınca insan hafızası neler neler hatırlıyor.
Acaba yeniden o unutulmuş şehirlere gidilse daha güzel anılar da hafızaya eklenir mi?
Yazınızı okumaya başlarken "Ah" dedim, acaba Mersin de olumsuz özellikleriyle mi bellekte kalan şehirlerden?
Hayır, öyle olmamış, sevindim...
Ben asıl inanıyorum ki gittiğiniz her yerde sizden çok güzel, kalıcı, etkileyici izler kalmıştır sevgili Gülsen Öğretmenim.

Arzu Sarıyer dedi ki...

Yazınızı okuduktan sonra dakikalarca düşündüm Sevgili öğretmenim,İzmir ve Mersin özellikle izmir ortak buluşma noktamız ;sevdiklerimiz...Bu şehirlerde buluşmanın hayalini kurmuştuk bir zamanlar .Umudum sürmekte ,bir gün neden olmasın.Gidip göremesem de bir şehir daha var Elazığ ve Sıdıka Avar bizi buluşturan ,ömrümce hiç unutamayacağım...Özlemişim yazılarınızı ,teşekkürler.

Nihansu dedi ki...

Bayildim, bayildim, harika bir yazi bu... Duygular ve sehirler... Okurken hem o sehre gittim sanki hem de duygularinizi paylastim, muhtesem...

yildiz dedi ki...

Sevgili Gülsen Ögretmenim, son yazima birakmis oldugunuz yorum icin cook tsk.ediyorum,
" Beni anlatmissin " diye, bir yorum birakmissiniz... Ben de sizin bu yazinizi okurken
benim hayatima etki eden bazi sehirlerinde ayni oldugunu gördüm;
Elazig, ordan o yobaz insanlarin icinden kurtulabilmek icin baska bir ülkede yasamayi bile göze aldim..Arap Baba´ya degil ama, Beyzade Efendiye az gitmedim:))))
Eskisehir; gördügüm en büyük ve kalabalik sehirdi...Cesmeden suyunu icemedigimiz Kalabak suyunu satin aldigimiz maharetli kizlarin yasadigi eenteresan bir sehirdi benim icin...
Mersin, yumusak basli bir kadina benzetiyorum Mersini...Yasamak güzel ve eglenceliydi o zamanlar Mersinde,
Adana mi, En cok hatirladigim,aslinda hatirlamak istemedigim, hatirladigim zamanlarda icime hüzünlerin cöktügü, nefret etmek istedigim ama birtürlü edemedigim
ne oldugunu cözemedigim bir sehir olarak kalacak yüregimde, ki bu cok aci....
Ist.denince de benim icin yalnizca havaalani olarak hatirladigim bir sehir:)))
Sizde harika ve ender bir RUHSUNUZ!!!! Evrenin bir noktasinda ÖZEL RUHLARIN yollari birsekilde de olsa kesisiyor....
SEVGIYLE, DOSTCA ve de BARIS iCiNDE KALIN.....

Akgül Çubukçu dedi ki...

Gülsen hocam, hayatınızda yer alan şehirleri anlattığınız yazınızla, ben de sizinle birlikte o şehirlerde dolaştım adeta. Yalnız beni en çok satır aralarında hissettiğim, derin üzüntü, acı ve hüzün etkiledi... Hayat macerası böyle bir şey işte. Kaderimize hangi rol düşerse onu oynuyoruz, ne yazık ki önceden seçme şansımız yok. Diyeceğim şey ise: İyi ki artık İstanbul'dasınız.

En derin sevgilerimle...