Bazı insanları dost kabul
edersin.. duyguların yön çizer yüreğine
kayıt yapman için.. Yüz yüze tanışmış
olman da gerekmez üstelik.. O, yüreğinin mühür vurduğu dosttur .. ve öylece
kalır..
Bazı insanları ise akran
olarak kabul edersin yaşı kaç olursa olsun.. mizaçlar uyuşunca, kikirdeyip
yaşamı hafife aldığın bile olur yanyana geldiğinizde veya telefonun öbür ucunda
da olsa! .. aranızdaki yaşı temsil eden rakamlar silinir gider..
Bazılarını sırdaş seçersin
.. yüz yüze tanı ya da tanıma.. 6. his denilen (ve zaman zaman insanı uçuruma
fırlatacak kadar yanıltan) duyguya inanarak, böyle güvendiğin kişilere sırlarını açarsın!!..
Bazılarına her nerede ve
koşulda olursa olsun sırtını dayayabileceğini bilirsin.. güven denen o kahpe
duygu konusunda insanı hiç yanıltmadıkları için..
Bazıları ise evlât
gibidir.. yok hayır… gibi değil.. gerçekten evlât kabul ettiklerindir.. Çoğul
yazdığıma bakmayın asla çoğul değillerdir!!
Bazıları ise, ister inanın ister inanmayın, yaşın kaç olursa olsun, güven ve sevgi konusunda, yani duygulara yenilme konusunda hâlâ akıllanmayı öğrenemediğini hatırlatan ve yanılgılarını şamar gibi yüzüne vuranlardır..
Belki bu yüzden, benim için yeryüzündeki en güçlü ilâç, hâlâ İLGİ !
Aranmak..
Sorulmak..
Merak edilmek..
Yani toplam olarak İLGİ.. beli doğrultmaz belki ama ruhu dimdik ayakta tutar..
Bunu, ilgiyi gösterebilmeyi bilmek için de hüner sahibi olmaya gerek yok.. Lügat parçalayıp satırlar dolusu mail yazmaya da gerek yok.. Kendisini ilgili imiş gibi göstermeyi, ilgi çekme motifi olarak kullanmak ve ilgi bekleyeni değil de aile bireylerini arayarak ilgili olduğunu sunmak, sadece aşağılık kompleksinin tezahürüdür ve kişinin kendi bencilliğini tatminidir.
İlgilendiğini zannettiği kişiyi de, ne mutlu eder ne de haberdar!
Yani.. demem o ki.. Şükretmeyi bilmek meziyet midir insanlık gereği midir bilemem ama, "şükür" benim elimdeki bastonumdur ve beni dik tutar..
Sizler !..
Beni yazdıklarımla tanıyanlar..
Yazdıklarımı okuyanlar, anlayanlar, ilgilerini esirgemeyenler..
Evimde ağırladıklarımdan yüreğimde yer verdiklerime kadar..
İlgilerini hiç esirgemeden sunanlar..
Hepinizi kucaklayarak teşekkür ediyorum.
Bazıları ise, ister inanın ister inanmayın, yaşın kaç olursa olsun, güven ve sevgi konusunda, yani duygulara yenilme konusunda hâlâ akıllanmayı öğrenemediğini hatırlatan ve yanılgılarını şamar gibi yüzüne vuranlardır..
Belki bu yüzden, benim için yeryüzündeki en güçlü ilâç, hâlâ İLGİ !
Aranmak..
Sorulmak..
Merak edilmek..
Yani toplam olarak İLGİ.. beli doğrultmaz belki ama ruhu dimdik ayakta tutar..
Bunu, ilgiyi gösterebilmeyi bilmek için de hüner sahibi olmaya gerek yok.. Lügat parçalayıp satırlar dolusu mail yazmaya da gerek yok.. Kendisini ilgili imiş gibi göstermeyi, ilgi çekme motifi olarak kullanmak ve ilgi bekleyeni değil de aile bireylerini arayarak ilgili olduğunu sunmak, sadece aşağılık kompleksinin tezahürüdür ve kişinin kendi bencilliğini tatminidir.
İlgilendiğini zannettiği kişiyi de, ne mutlu eder ne de haberdar!
Yani.. demem o ki.. Şükretmeyi bilmek meziyet midir insanlık gereği midir bilemem ama, "şükür" benim elimdeki bastonumdur ve beni dik tutar..
Sizler !..
Beni yazdıklarımla tanıyanlar..
Yazdıklarımı okuyanlar, anlayanlar, ilgilerini esirgemeyenler..
Evimde ağırladıklarımdan yüreğimde yer verdiklerime kadar..
İlgilerini hiç esirgemeden sunanlar..
Hepinizi kucaklayarak teşekkür ediyorum.

10 yorum:
Mamy'im... Benim canım Mamy'im... Bu yazıda kendimi buldum, hem bazı paragraflarda anlatılan olarak işte bu benim dedim, hem de koşulsuz ve her daim ilginin insanı çok mutlu ettiğini yazdığınız kısımda da işte bu benim dedim. Galiba biz yengeçlerin en sevdiği duygu ilgi... Sizin yolunuzdan ilerliyorum ve bundan da gurur duyuyorum, güzel olanı da, gerçek ilgi ile -mış gibi olanı ayırd edebiliyor olmak...
Hep yüreğinizde olmak ve orda kalabilmek dileği ile...
Ben sadece sevmeyi biliyorum... Şekil yapamıyorum, içimde koparıyorım ruhsal fırtınalarımı... Belki sizin gibi Okyanus Yüreklim...
Gönlümü güzelleştirdiniz, asıl teşekkür benden size ������
Newbahar
Değerli Gülsen Hoca'm..
Tüm bunlar, yazdıklarınız... yürekten katıldığım duygulardır.
Kim gerçek, kim sahte öğreniyor insan her şeyi zamanla!. Duygu ve düşüncelerin her birinde dürüstlük ve içtenlik çok önemli. Hayat başlıbaşına bir okul. Derslerle dolu. Sizden öğrendiklerimiz ise o kadar çok ki! Bizlere kattığınız sayısız değerler adına, asıl biz teşekkür ederiz. İyi ki varsınız Gülsen Hoca'm. En içten sevgilerimle, sizi çok öpüyorum.
Bizi hayata sımsıkı bağlayan güçlü duygular var. Vefa gibi, güven gibi, sevgi ilgi ya da sadakat gibi. Kişiye özgü duygular, sevdiğimiz-benimsediğimiz insanlarda kaynağını, karşılığını buluyor.
Blogda yeniden yazınızı görmek ne güzel. Özlemişim düşündüren, sorgulayan yazılarınızı okumayı.
6. his denilen duyguya ben de çok inanırım. Hislerim beni yanıltmamıştır.Temeli sağlam dostlukların kalıcı olduğuna inanıyorum. Ve o dostların hayatımıza çok şey katıp zenginleştirdiğine...
Lütfen hayatlara anlam ve katkı sunmayı sürdürün.
Gülmek, galiba en güzel yansıtma :)
İçinizdeki huzuru hissettirmeniz ne güzel ne hoş..Sevgiyle kalın Çok öpüyorumm Saygılar
Çok özledim Sevgili Öğretmenim ;yazdıklarınızın neresinde olduğumu bilmek sevindirici...Çok sevgiler.
İlgi ile okudum. Sevgiler :)
Yorum Gönder