O nedenle bu konuya hiç değinmeden (hele de bayram denen, "kurban" olunca) sizlerle sohbet etmek istedim durup dururken..
Şimdi ben buraya “biliyor musunuz ne güzel şeydir huzur??” diye yazsam… Pek çoğunuz “bu da ne şimdi?” diye, .. veya, “ay bunu bilmeyen mi var?” diye, ya da iç geçirerek ve ne demek istediğimi daha okumadan dibine kadar anlayarak buruk bir gülüşle okumaya başlar..
İnsan kaybettiği şeyin, (her ne olursa olsun) maalesef onu kaybettikten sonra anlıyor değerini.. tabii değeri varsa!.
Herkesin beyninde ‘hafıza’ denen bir kayıt cihazı vardır. O cihaz sahibine sormadan, saklanması gerekenleri kaydeder durur.. Ve bir gün.. aklına geleceğini hiç tahmin etmediğin, veya başına geleceğini asla düşünmediğin çıkmaz sokaklar içinde bulunca kendini, bakarsın gözlerinin önünde kalın ciltli bir defter, okuman için sayfalarını açıyor birer birer !!
İşte buna, ‘hatırlamak’ diyoruz biz!!
“HUZUR” da hafızanın kayda aldığı duyguların başında gelir.. hiç kıymetini bilmediğimiz .. ve bencilce, o huzuru zaten hak ettiğimiz için onu yaşıyor olduğumuzu düşünüp devamı için gayret sarf etmediğimiz !..
Oysa, bize insan olduğumuzu hatırlatan.. sağlığımızın inişe geçen adımlarını durduran.. davranışlarımızı sakinleştirip duygularımızı yoğunlaştıran, maalesef bu hiç kıymetini bilemediğimiz, huzurdur.
Hani, kaybettiğimizi çok geç fark edip, geri gelmesini ilaçlarla sağlamaya çalıştığımız “HUZUR” !..
Biliyorum.. hatta eminim adım gibi, ki her bir okuyan bunları zaten biliyor.. Şimdi dürüstçe, BANA değil, KENDİNİZE sessizce itiraf edin, huzurunuzun kıymetini bildiniz mi? Yaşarken herkes bilir o huzurun kıymetini sorduğum o değil.. O huzuru kaybetmemek için, sağlığınızla ve mutluluğunuzla veya varlığınızla ilgili size sunulmuş o huzurun kıymetini bilip kaybetmemek için özen gösterdiniz mi?
Pek çoğunuzun “bildik tabii huzurun kıymeti bilinmez mi ilahi gülsen hocam” diye düşündüğünü veya buna benzer düşünceleri aklından geçirdiğini biliyorum. Benim yazmaya çalıştığım şey, bedenin - duyguların - kişilerin ya da o huzurun ZAMANINDA kıymetinin bilinmesi..
Yoksa atı alan, sadece üsküdar’ı geçmiyor artık!!!

11 yorum:
Her ne olursa olsun düşüncem,isteğim,dileğimle her daim "İçimize sinsin-İçinize sinsin"der duygularım..hakikaten bu böyle içimize sinen her şey bize huzur veren etken.bu önemli ve güzel konuya değindiğiniz paylaşımınız için teşekkür ediyorum..Sevgiyle kalın İyi Bayramlar
Gülsen hocam, huzurun kıymetini hiç bilmedim. Daha doğrusu huzurun ne olduğunu bilmediğim için nasıl huzurlu yaşayabilirdim ki. Geçte olsa huzurun bir kavram olduğunu anladım. Tabi şu ahir zaman ömrümüzde huzurlu yaşayabilmek için bilinçli olması gerekiyor. Bu yazınızı okumadan önce Kurban bayramı hakkındaki düşüncelerimi yazacaktım. Gücümü biraz toplayayım yazayım diyordum. Giriş paragrafı sizinki benzer bir giriş olacaktı. Ben de bayramı bir hafta önceden ve bir haftadır yaşıyorum. Hem de huzurlu bir şekilde. Hastaneye bir insan giderken hiç mutlu, huzurlu gider mi, yaşadıkça neler öğreniyoruz. Hasta hasta gezer mi, iletişim soğuk mayhoşluğunu bir kez daha görür mü ? Yol verir mi huzurla sağına soluna benim yolum başka hadi size uğurlar olsun der mi ? Bu hafta ve bu bayram sabahında hasta olarak uyanır mı ? Maalesef olabiliyor. Bu hayat yolunda her şey bir anda, O huzurun ipi bir kere tuttuk mu bir daha bırakmamak üzere bir daha salmak sımsıkı tuttum. Hiçlik deryasına götürmesine izin vermek. Sanırım huzurun kıymetini kaybetmeden öğrenemiyoruz. Daha doğrusu yaşamasını bilmediğimiz için huzuru bilmiyoruz. Kendi adıma bu sorularınızı bu şekilde yanıtlamak istedim. Gülsen hocam, Kurban bayramınızı kutluyorum. Nice sağlıklı huzurlu ömürler ve bayramlar diliyorum. Ellerinizden öperim.
Saygılarımla.
TEŞEKKÜR EDERİM HİKâYEM.. KEŞKE SİNMEYENLERİ KÖKÜNDEN YOK EDEBİLSEK!!
Zamanında ve varken kıymetini bilmek... İşte bu keşke mümkün olabilse, bana bugün söylediğiniz gibi önce BEN diyebilsek ve sonra anlamasak değerini kaybettiklerimizin... Her ne kadar yazdıklarımızı kulağıma küpe etsem de kapılınca hayatın akışına kıymet bilmeyi umutuveriyorum, doğru..
Yine de her zaman bu yazdıklarınızı kendime hatırlatacağım.
Hatasının değil de eksikliklerinin farkında olmak, insanüstü bir meziyet, eğer o farkındalıktan ders alınırsa.. İnanıyorum ki sen bunun zamanında farkına varıp tedbirlerini alacaksın orkidem.. Her ne kadar bu, bir yengeç için çok zor olsa da!!
Ah o 'huzur' denen duygunun kıymetini zamanında bilebilse idik ah Gülsen Hocam!. Bunu söylerken içimdeki ses, 'canının kıymetini bilmek' ile buluştu. Kendinden daha fazla başkalarını hoşnut etmek, başkalarına zaman harcamak, kendini feda etmek..kendinden vermek!. tüm bunlara değmezmiş...çünkü insan evladı nankörmüş meğer!..sağlığı riske atacak üzüntüler, kederler, hüsranlar, hayal kırıklıkları yanında bir de hayatın şaka götürmez oyunlarıyla da karşılaşınca... dolaylı olarak sağlık gidince 'huzursuzluklar' baş gösteriyor!. ve işte o zaman anlıyor insan!.'huzur' denen o duygunun kıymetini!. Ama ben genel olarak çevreme bakıyorum sürekli 'ben' diyen..'bencil' bireyler oldukça fazla.. o zaman dönüp dolaşıp tüm nasihatları ve uyarıları yine kendime yapıyorum.. Varsa üç günlük ömrüme biraz da 'huzur' baş köşeye çekilsin artık diyorum kendime... ne güzel bir anımsatma olmuş 'huzur' yazınız Gülsen Hoca'm. Huzur hep sizinle olsun..Sevdiklerinizle birlikte bayram tadında, huzur dolu nice güzel günlere.. Sevgi ve Saygılarımla..
Ne kadar güzel ve doğru izah etmişsin Esin.. Bu, yorumuna yazdığım 3. cevap.. ne olduğunu anlayamıyorum ama virüs dedikleri bu olsa gerek.. Birisi ama KİM bilemem anlayamadığım bozulmalara sebep oluyor yollananlar ve yazdıklarım siliniyor.
Çok uzun cevaplarım oldu ama hepsi silindi gitti hem sayfadan hem de aklımdan.. Sana da huzurlu günlerle dolu yıllar diliyorum sarışınım..
Allah allah!!!... zaten az kalmıştı akıl, o da gitmek üzere bu yorumların sapıtması yüzünden..
Sevgili Abdullah.. yorumun az önce geldi halbuki tarih bir gün önceye ait.. Benim FAZLA değer verdiğim bazı yargılarım vardır kendi kararlarımda.. İnsanlara, özellikle sevdiklerime değer vermek gibi.. Hayatımın hiç bir döneminde bu nedenle hiç bencil olmadım.. Ama huzurlu olduğumu da pek söyleyemem .. Oysa sadece kendisini düşünen, vermekten çok almaya odaklanmış kişilerin umursamaz tutumları ile huzur içinde yaşadığına şahit oldum, oluyorum.. Sen tahmin ettiğim gibi çok hassas ve biraz titiz ve duygusal bir insansın.. o nedenle huzurun kıymetini biliyorsun eminim ama başkalarını ön planda düşündüğünden huzur sende pek uzun kalamıyor zannederim.
Sana can-ı gönülden geçmiş olsun diyorum.. ve (pek huyum değildir ama) sarılıp yüreğin kadar güzel nice bayramlar diliyorum..
Gülsen hocam, Facebook sayfanızda diyorsunuz ya hani "Emekli "olamayan" öğretmenim." diye? Gerçekten öylesiniz. Huzur hakkındaki bu yazınızda da, bir hayat, kişisel yaşam dersi vermişsiniz adeta. Dersi alıyoruz ama, acaba hepimiz aldığımız derslerde aynı derecede başarılı olabiliyor muyuz? Öğrendiklerimizi ne derece uygulamaya koyabiliyoruz, ne kadar süre gerçekleştirebiliyor, bildiklerimizden yararlanabiliyoruz? Bu sorular sadece kendime. Ben öğrendiklerimi kendime uygulayamadığımı biliyorum. Özellikle de HUZUR konusunda. Her şeyi ayrıntılı düşünmeye çalışıp, yapamadıklarım için gerilmeye, üzülmeye devam ettiğim sürece huzur benim yanımda fazla kalamayacak. Vahim bir vaka olduğumu düşünüyorum. Bundan sonra ne derece düzelirim bilmiyorum.
Neyse, sorgulamaya boşverelim. Bloğunuzda beni gerçekten mutlu eden bir detaya rastladım. "Işığın büyüsü" fotoğrafımı kullanmışsınız. Ters ışıktaki asma dalları ve örümcek ağını görüntülemiştim. Sayfa fotoğrafı olarak görmek beni çok sevindirdi. Çok teşekkür ediyorum. Hem fotoğrafımı sayfanızda kullanmaya değer bulduğunuz, hem de "Huzur" konusunu tekrar hatırlattığınız için... Saygı ve sevgilerimle.
Yorumlarını daha doğrusu ifade kabiliyetini özlemişim Akgül.
Huzura gelince... huzur aslında hep senin yanında, YANIMIZDA.. yeter ki görmeyi ve kabullenmeyi bilelim.
Şöyle düşün... :
Eşinle ve dünya güzeli kızınla yazın serin kışın sıcak olabilen bir evde yaşamaktasın.. Abartısı olmayan her türlü yaşam nimetlerine sahipsin. Özürlü değilsin!! Kapına dayanan alacaklılar yok!!! Evladının en güzel üniversiteden mezun olmasını sağlamışsın.. Emekli olan eşinle iki emeli olarak baş başasınız.. Sıralı ölümlerin haricinde yüreğini dağlayan acılar yaşamamışsın.. Dostları çok olan seni gerçekten sevip takdir eden arkadaşlara sahipsin. Zaten bunların hepsi bildiğin şeyler..
Yani demem o ki, HUZUR.. hep seninle Akgül dizinin dibinde.. yeter ki GÖR, yetin ve KABUL ET..
Zaman zaman sayfama fon resmi yapmayı tercih ettiğim Fotoğrafına gelince.. ismini fotoğraflarının orta kısmına denk getirmeye çalışmanı tavsiye edebilirim. :))
Gülsen hocam, fotoğraflarıma isim yazma konusundaki uyarınızı dikkate alacağım. Ama yine de biliyorum ki, niyeti kötü olup da, fotoğrafa sahip çıkmak isteyen birisi, o yazıları da yok etmeyi bilir. Neyse, Allah hepimizi kötü niyetlilerden korusun deyip, o fotoğrafımın diğer formlarını da belki görmek istersiniz diye linkini paylaşmak istedim.
Sevgiyle kalınız...
https://www.facebook.com/akgul.cubukcu/media_set?set=a.10208871203510970.1073741883.1041000288&type=3&feed=false
Yorum Gönder