Paylaşmam gerekli diye düşünüyorum.. Sayfamın açılış nedeni de bu zaten.. güzellikleri, hüznü, mutluluğu paylaşmak.. Bu da benim ömrümde bir daha yaşayabileceğimden emin olmadığım bir mutluluk o nedenle sizlerle paylaşmak istedim..
Burada, zaman zaman bana gönderilen ve beni gökyüzünde dolaştıran, kitabımla ilgili yorumları paylaşmak istiyorum sizlerle.. Gönderenlere sonsuz teşekkürlerime sevgimi iliştirip sunarak..
Oğlum.. Benim şu an yaşıyor oluşumun tek nedeni oğlum diyor ki…
(I am Bad) yazdı:
Uzuuun uzun düşündüm ne diyebilirim diye... Bir sanat eserini yorumlamak o kadar kolay değil. O nedenle biraz da cesaretimi toparlamam gerekti.
Teknik anlamda diyebileceğim hiç bir şey yok. Cümle kurumlarındaki ahengi ben de bir gün yakalayabilirim diye umud etmekten başka elimden bir şey gelmiyor. Kurgunun akıcılığını ve mantığını nadiren başka kitaplarda bulabildiğimi rahatlıkla söyleyebilirim. Dile hakimiyet bu olsa gerek.
Biliyorsun kitabı ben daha önce hazırlık aşamasında da bir kaç defa okumuştum. Bu defa içinden cımbızla bir şeyler çekmeden koyverdim kendimi... Bir baktım bitivermiş roman. Hani her şarkıcının sanatçı olmadığı gibi bu kitap da bana her romanın bir sanat eseri olmadığını adeta ispat etti, anlattı.
Hüzünlendim, sinirlendim, sevindim, hepsi birden ve hepsi ayrı ayrı içimden geliverdi. Bazen bir köşeye bırakıverdim, sanki kitapmış suçlusu gibi.
Sonu bu denli vurucu biten bir hikayeye zor rastladığımı söylemem lazım. Böyle şahlanmış bir söylemi ancak böyle bir son bitirebilirdi diye düşünüyorum. Eline, koluna, diline, gözüne, parmaklarına sağlık... İkinci kitabını iple çekiyorum ve eminim o bundan da fazla ses getirecek.
Oğlun.
***
Bana mamy demesinden sonsuz bir haz aldığım ve onu tanıdığım için kendimi mutlu saydığım kızım, kuzum..Selen' im..diyor ki:
Mamim…
Gece yarısı olmak üzere, ve şu kendime ayırabildiğim birkaç dakika boyunca Albümdekiler hakkında biraz yorum yapmak istiyorum. Sanırım dün akşam bir oturuşta gece 3ü geçmek üzereydi ki bitirdim.
Kitabı okurken garip bir hisse kapıldım. İlk elli sayfada neredeyse 2 kuşak büyüyor, sanki buraları kitabın son bölümüne giriş yapmak için kullanmışsınız gibi. Sanki aslında orada bir yüzelli sayfa rahat varmış da, çıkartmışsınız gibi. Bu hissin sebebini son bölümü okuyunca anladım. Ve kendi kendime bu eleştiriyi hemen geri çektim. Çünkü Gülse’nin o incecik kısmı öyle yoğun, öyle “dolu”ki, hiçbirşey yazmamış olup da yalnızca o kısmı yayınlasanız bile yeterince oturaklı ve yüklü olurmuş. Hatta kitap bittiğinde, gülseden önceki sayfalar için minnettarlık duydum, okuyucu olarak.
Bize resmen bahşedilmiş. Bonus olmuş. Kısacası, son kısmı okumadan eleştiri asla ve asla yapılmazmış. Çünkü o tad, belki de yazarı tanıdığım için, bilemiyorum, okuyucuya gol atıyor. Son kısımda sarsıldım. Ve beni şaşırtan da bu oldu. Birkaç sayfa içinde aldığım şeyler, beni tamamen bambaşka yerlere götürdü, hislerimi karıştırdı, düşüncelerimi sarstı. Bu da kitabı bitirdiğimde bir kitaptan alabileceğim en hoş sarsıntılardan, kazanımlardan biri, benim için.
Kendi adıma, böyle bir kitabı size imzalatabileceğim için heyecan duyuyorum, tüm şahsi yakınlığımız bir yana.
Ama emin olun, çok etkilendim . Daha önce kitapta etkilendiğim şey şairane üslup, gözümde oluşan renkler vs iken, son kısımda çok kısa bir aralıkta derinime çok keskin bir dalış oldu, cümleleri böyle saçma sapan sıralayışım da bu derin dalışın bende bıraktığı etkidendir.
Öyle işte, daha fazla saçmalamadan durmalıyım.
Sizi seviyorum, en en derinden.
Bu hüzünlü ay’ınızda kalben yanınızdayım.
Sevgiler
***
Sonra benim zarif anjelikam yazmış.. Akgül' üm… demiş ki:
"Albümdekiler" i okumayı az önce bitirdim. Sonuç: Duygu olarak, içimde derin bir sızı, yanaklarımda ıslaklık kaldı. Ben çok üzüldüğümde söyleyecek söz bulamam, ancak ne hissettiğimi az da olsa, becerebildiğim kadar paylaşmak istedim.
Kitap boyunca yoğunlaşan duygularım, 180'inci sayfadan sonra, gözlerimden akan sele dönüştü. Daha önce okuduğum hiç bir kitapta bu derece ağladığımı hatırlamıyorum. Sadece bir kaç damla gözyaşıyla selamladığım olmuştu belki ama, son sayfalardaki yazıları okuyamayacak kadar gözyaşı seli yaşadığımı hatırlamıyorum gerçekten. Yitirilen evlat ve aşk acısı, sonrası o müthiş yeteneğin kullanılamayacak olması, inanılmaz yoğunlukta etkiledi beni..
Bu müthiş kitabınız için, gözyaşlarımla kutluyorum sizi. Albümdekileri hayata döndürüp, ölümsüzlük kazandıran bir yazarın önünde saygıyla eğiliyorum...
Aklınıza, yüreğinize, ellerinize sağlık..
****
Ve… ve benim görmeden sevebildiğim ender insanlardan Nihansum var sırada ..
Pek çok müştereklerimizin olduğunu fark ettiğimiz ve birbirimizi tanımak için sabırsızlandığımız..
Subject: ??? Diyor ki :
Üç tane soru işareti.. İlki ne diyeceğimi bilmediğim için, ikincisi ne hissettiğime emin olamadığım için ve sonuncusu yüzünü bile görmediğim bir insana nasıl böyle bir yakınlık ve sevgi duyabildiğime şaşırdığım için...
Ben bittim bu akşam, darmadağın oldum, annemle babam inanmaz gözlerle bana baktılar, coşkulandım, onlarla paylaştım, sizi tanıyorlar artık, ağladım, kendime inanamadım, nadir ağlarım çünki. Ve sonra kendimi bilgisayar başında buldum. Şu an burda olsanız nasıl sarılırdım size...
Şu an kalbimdeki bu kabarmanın nedeni kitabınızı bitirdim az önce. Eğer son 2 günüm çok yoğun ve koşturmalı olmasaydı aldığım gün 5 Mart da bitirirdim. Bugün izin günümdü ve tüm gün sokaklarda işlerimi halletmeye çalıştım eve gelir gelmez kitabınızı okumak istiyordum. Kayra uyusa da okusam dedim Allah biliyor ya.. Mahvoldum son bölümde, gerçekten ne diyeceğimi bilemiyorum. Bu aslında benim kafamda sizinle ilgili oluşan parçaların birleşmesiydi bir anlamda. Daha yanıtlanması gereken çok soru var belki ama sadece şunu söyleyebilirim; Tanrrı'ya bir şekilde yollarımızı kesiştirdiği için minnettarım. Çok karışık ve tuhaf duygular yaşıyorum şu an, tesadüf desem değil, başka birşey, ne olduğunu da bilmiyorum. Umarım çok saçmalamadığımı düşünmezsiniz, içimden ilk geçenleri yazıyorum.
Lütfen çabuk gelin.
Nihan
Ve.. bana gelen ilk mail.. beni ağlatan… oğlumla paylaştığım.. duygulandığımız..
Vakur dost..
Tufan Genç dedi ki:
Mükemmelsiniz!
Ve albümün kapağını kapadım sevgili hocam…
Sebebini çok iyi bildiğim ve engel olamadığım gözyaşımla başlamıştım okumaya,tıpkı bir mahkuma kesilen cezanın aslında geride bıraktığı ailesine kesilen bir ceza olduğunu bildiğim gibi.Savaşların aileleri nasıl parçaladığını ve gerçek acıyı geride kalanların çektiğini çok iyi bilenlerdenim,bu sebebden Hafız Ali'nin ve geride bıraktığı ailesinin yaşayacağı dramı hissetmişti göz pınarlarım.
Soluk soluğa okudum,hissettim ve yaşadım,çocukluğum da kıymetini bilemediğim Aga radyosunun hayatlarımızda ne denli önemli rolünü keşfettim, bahsi geçen mekanların vurdumduymaz tavırla çiğnediğim yollarını düşündüm,üzüldüm,utandım.
Sevgili hocam, Albümler kendiliğinden dizilir diye biliriz aslında,ama bazı resimler vardır'ki sayfadan söküp çıkarmak zorunda kaldığımız,hayatın akışını ne denli değiştiriyormuş meğerse.
Ben muhteşem bir hayat hikayesi okudum,hüzünleriyle,sevinçleriyle ve gerçek acıyı hissettim ruhumun derinliklerinde,onca başarı sevindirsede beni,eksik kaldı,tıpkı albümdekiler gibi eksik kaldı yüreğimin bir yeri.
Bunu samimiyetle söylüyorum sevgili hocam,çok etkilendim ve bu kitabınızı çok beğendim,sizi tanımış olmanın gururunu şimdi daha bir keyifle yaşayacağımı bilmenizi isterim,şimdi yaradandan diliyorum tüm güzellikleri üzerinizden eksik etmesin.
Saygılar sevgiler.
Tufan
****
Daha çok var yollanan.. sıralı sırasız.. zamanlı zamansız yazmak istediğim.. Farklı zamanlarda belki onları da yazarım.. izin verirlerse!
(Ah.. evet bir de yollanmayan bir yorum var! özel olduğunu bilemeyen.. kitap daha basılmadan okuyan!.)
Şimdi canlı bir haber vermem gerekiyor!!!!
Bugün Arzu ile tanıştım… Arzu Sarıyer ile.. o mükemmel öğretmenle. Ve onu dünya güzeli kızı Özge ile.. Sonra yağmur altında bir saat beklediğimiz(bunu yazmazsam çatlarım!) aile dostları murat’la.. ki bu meslekdaşımı da “sessiz koy ya da şiir koyu” olarak tanıyoruz blogtan..
Kadıköyde buluşup benim eve gittik.. Saatler saatler zannettiğimiz ama bir dakika gibi geçen süre içinde konuştuk konuştuk… kahkahalarla güldük.. piyano eşliğinde şarkılar söyledik.. Duygulandık… başlarımızı çevirip yaşları gizledik… Fotoğraflarla belgeledik sevincimizi.. Ve unutulan güzellikte, fakat unutulmayacak yoğunlukta bir mutluluk yaşadık..
Sırada Ankara dönüşü yazacaklarım var.. merakla ve heyecanla beklediğim!!!...
(Arzu'm ile..)
Arzu Sarıyer ve Murat Doma ile
25 yorum:
Gülümsetiyor beni
yazdıklarınız
paylaştıklarınız
gülüşleriniz vede sevinçleriniz,
Sıcak,sımsıcak bir duygu bu,hissedebilmek ne güzel.
Saygılar sevgiler.
Ama ,iyice merak sardı şimdi..Bugün çıkacağım,alacağım:))
gurur verici,gözyaşartıcı ,öyle işte...
sevgiler:))
evet sevgili tufan hissedebilmek ne güzel.. ve ne mutlu hissedebilene!
Mutluluklarınla mutluyum.
A-aaa... demek daha okumadın??? önemsiyorum oysa yorumlarını sevgili akheneton..
ben de aynen eceleriminecesi..
Ben de..
Ve senden gelecek geciken sesi bekliyorum.
Dostlarla beraber olmak güzellikleri beraber paylaşmak sevdiklerinizin duygularını öğrenmek mutluluk bu olsa gerek gözünüzdeki ışıltıyı görebiliyorum resimlere bakarken sevgilerimle ...
resimler "o an" ı hatırlatması bakımından güzeldir zaten sevgili bilge..
Senin duygularını da okuyarak gözlerimde ışıltı oluşsun isterim..
Canımsınız....
Ne diyeceğimi bilemedim, sizin adınıza yazılanları okurken ne kadar da duygulandım, bu çok özel ve güzel bir duygu olmalı.
Kendi yazdıklarım ise, daha çok kitabı ilk bitirdiğimde hissettiğim o anki sarhoşlukla yazılmış olanlardı.
Kitabın kurgusunun, beni alıp çok önceki zamanlara, aşklara, savaşlara, ilişkilere götürmesinin başarısı bir yana yaşanmış bir hikayenin böyle güzel gözümün önünde canlanması da kullandığınız dilin ne denli akıcı ve güzel olduğunun bir göstergesi. Çünki eğer bir kitabı okurken kendimi o anın içinde hissedebiliyorsam ve kişiler ya da mekanlar gözümün önünde beliriveriyorsa benim nazarımda çok başarılıdır yazan, yazılan. Okur okumaz annem aldı kitabı elimden, şimdilerde bitirmek üzere...
Ne demeli? Emeğinize ve gönlünüze sağlık.
Sevgilerimle...
Romanın kalitesi yorumlara bile yansımış. Bütün yorumlar o kadar ustaca ve güzel yazılmış ki küçük bir kitap da bu yorumlardan çıkabilir neredeyse!
Kızınız ve oğlunuz da dilimize oldukça hakim görünüyorlar. Eee, kimin çocukları yani, olacak o kadar değil mi?..
Bu yorumların yanına bir tane daha gelebilir her an, Gülsen Öğretmenim:))
Sevgili sihirliyazılar.. Gerek kendi sayfanda yazdıkların, gerekse bana yaptığın yorumların ilgi ve beğeni ile takipçisi olduğumu biliyorsun.. "Kalite" her konu ve alanda beni cezbeder zira..
Kitabımı okumanı ve duygularını dile getirmeni de sabırsızlıkla beklediğimi bilmeni isterim..
Ancak, yine bilmeni istediğim, benim bir tek oğlum olduğu.. Diğer bütün "mamy" si olduklarım, onları yetiştiren ebeveynlerine ve öğretmenlerine hayran olduklarımdır.. Ve gerçek bir "anne" gibi sevgimle sardıklarımdır..
Ve her biri ayrı ayrı benim koklamaya doyamadığım bir evladın yerine koyduklarımdır..
Nihanım yeter diye bağırmak geliyor içimden uzadıkça vuslat!!! Çabuk iyileş sana sarılamazsam gelmem ona göre!!!
İyi akşamlar dilerim.Edebiyata olan
düşkünlüğünüz ortak paydamız.Ben de
yeni bir blogcu sayılırım.Kendi çapımda mütevazi şiirler yazıyorum.
Bloğunuzu müsade ederseniz arkadaş listeme eklemek isterim.Yazdığım şiirlerede objektif (olumlu-olumsuz)
gerçek eleştiriler arıyorum.
Sevgi ve Saygılarımla
hoşgeldin sevgili jivago.. sayfanı ziyaret ettim.. Yine uğrarım.. Genelde Şiirlere yorum yapmayı pek sevmem. Sayfa dizaynın çok güzel..
Uzakta olunca bulmak zor oluyor tabiii. Az önce Kitapyurdu'nda buldum ve siparişi verdim. Okumam biraz zaman alacak olsa da gözümün önünde olsun istedim... :)
Sevgi ve selamlarımla...
sevgili hasretsenfonileri,kitabını çok merak ettim.fotoğraflar tam bir dostluk kareleri, sımsıcacık...Umarım Ankara'da görüşebiliriz.
sevgiler
Yer bulunmaması nedeniyle Ankara'ya gidişi devamlı ertelemek zorunda kaldım..Gecikme sebebi bu olsun diyorum!
Görüşebilirsek ben de sevinirim sevgili dalgaları aşmak..
suskun adam artık konuşan adam olacak olacak diye bekleniyor tüm sevdiklerin tarafından..
Sırası gelince okursun.. nasıl olsa bitirdiğinde haberim olur sevgili Turgay.
Sevgili Gülsen hocam, kitabınızı bitirir bitirmez duygularımı paylaştığım yorumumu, ilk yorumlar arasında görmek benimm için çok mutluluk verici. Paylaşmaya değer bulduğunuz için teşekkür ediyorum tekrar.
Eklemek istediğim bir kaç cümle daha var. Kitabı elime alıp, okumaya başladıktan sonra, ara vermek zorunda kaldığım her işe sinir oluyordum. Bir an önce okumak, sonuca ulaşmak, bir an önce herşeyi öğrenmek istiyordum. Son sayfaları o kadar acı bir merakla, o kadar üzüntüyle, gözyaşlarıyla okudum ki, yeterince sindiremediğimi düşünüyorum. 3.bölümden itibaren yeniden okumalıyım.
Ancak içimde kalan derin sızı yüzünden, kitabı elime alıp tekrar okumaya korkuyorum sanki. O acıları yüreğimin derinliklerinde yeniden hissetmekten korkuyorum. Biraz zaman geçmesi gerek. Ben okurken bile bu kadar acı duyarken, yaşayanın bu acılara nasıl katlanabildiğini düşünmek... Cümleyi bile tamamlayamıyorum.
Dayanma gücü diliyorum size.
Sıradan bir söz gibi gelebilir ama inan doğru, sevgi ile donanmış bir ilgi, bir dosta sunulabilecek en büyük güç ve ödül..
Evet, bu konuda şanslıyım..
Sevgili Öğretmenim,1973 yılından beri İstanbul'a gelirim.Her gelişimde bir ya da birkaç kez Eminönü'den Kadıköy'e vapurla geçerken Boğazı ,kıyıları ve Kız Kulesi'ni seyiretmeyi doyamazdım.Bu gelişimde seyretmedim onları.Onları seyretme duygusundan daha çok heyecan veren iki heyecan duygusu yaşıyordum.Biri: Bir gün önce alıdığım bütün gece okuyup bitiremediğim kitabınız"Albümdekiler"in son on sayfasını vaburda okuyup bitirme.Diğeri:İki yıla yakın zamandır dostum Sevgili Öğretmenim Gülsen öğretmenimle buluşma sevinci ve heyecanı.Hem de çok sevdiğim İş Bankamda.Ve o anlar.... zaman zaman sözün bittiği,sadece sevgiyle birbirimize baktığımız anlar.Çok çok teşekkürler.Ömrüm boyunca unutamayacağım çok güzel anlar.Sevgi ve selamlarımla.
Sevgili dostum.. meslekdaşım.. arkadaşım.. Özgem'in annesi...ARZUM..
Sen ne güzel bir insansın..akılda kalıcısın ve benim için değerlisin.. Evime ilk gelensin..
sandalıma yerleşensin!!!
Kitabınızı aldım ve okumaya başladım. Bitince blogumda yorumlayacağım.
Selamlar
BEKLEDİĞİM BİR HABERDİ.. :)
Masal tadında bir roman.
Acılarla yoğrulmuş kadınların özgürlük manifestoları...
Yorum Gönder