17 Temmuz 2015 Cuma

Şiirlerin nabzı..


Bazen benliğimden çıkıp kendimi seyrediyorum.. sizlerde de olur mu bu? yani kendinizi kendiniz değilmişsiniz gibi seyreder misiniz? Bazen hayran olurum kendime .. ama çoğu zaman kendime tahammül gücümü aşarım Hülâgû Han’ı düşünüp “Beni candan usandırdı / cefadan yar usanmaz mı? ..” diye sorar sanki Nedim, beni bu duruma sokan kâfirleri düşünürken!! “Can mısın canan mısın kafir” diyerek..  

Dört odası var
harman yerine dönmüş yüreğimin.
Gece oldu mu,
çocukluğum sarkıyor penceresinden
düştü düşecek!.. 
 
demişim bir şiirimde.. O odaların hangisine girsem, sanki dün çıkmışım gibi içinden.. hatta az önce o odadaymışım gibi.. bu yüzden sarkıyor pencerelerden o çocuk.. Bu yüzden sarkıyor yüreğimin pişmanlıklarında kaybolan o  çocukluk 
gitme diye yalvarsam da..

Ne olur gitme çocuk..
Bak gün be gün sönmekte
umuttaki mum.

Sen,
tüm yollarımdan gelen tek yolcusun..
'Ar' gelene dayanırım sen varsan,
ama zor gelir,
gidişine dayanamam..

Denizde kum oluyor umut
sen elimi tuttuğunda..
Ne olur gitme!

Hiç durmadan aklıma üşüşen cümleleri hizaya sokmaya sıraya dizmeye çalışıyorum.. şiire benzemeleri için değil, şiir gibi akılda kalsın diye.. Hasret ile Vuslatı anlatmak istiyor kalemime üşüşen duygular.. bir kavga başlıyor tüm kılcal damarlarımda.. Kalemimin yazdığı yanlışlara beynimin, yazamadığı doğrulara ise yüreğimin tahammülü yok!! Biliyorum ki hasret, o hasreti çekileni sevindirir.. Vuslat ise o hasreti çekeni !.. İstiyorum ki, şiire dönüşmese de şiir gibi güzel olsun bu duygular.. kavuşma ümidi olan ya da kavuşmasız ayrılıkları dile getiren şiirlerin yazılması için şairin acı çekmesi mi şart?. 


Vuslat,
şairin ölümü değildir..
Hasret,
hasreti çekileni,
Vuslat,
hasret çekeni sevindirir..

demişim ..  Edebiyat hocam ve gönlümün şairi Bekir Sıtkı Erdoğan'ın "güncelliğini hiç yitirmeyen bu duyguları okumak için, her duygu yüklü yüreğin demir atacağı bir liman" dediği, 2.şiir kitabım "Bende Kalanlar" 'ın 36.sayfasında.

Farklı bir sayfadaki bir şiirimin başında ise,

 
"tahammül surlarımın gücünü görselerdi,
 dervişler bile utanıp
 tutkum önünde secde ederdi”..

diye ahkâm kesmişim.. Sonra.. bir başka dörtlükte ise,

'herkese göre farklıdır baharın gelişi..
kimine göre erikler meyve verdiğinde
kimine göre
göçmen kuşlar geri geldiğinde '
diyerek, karamsar ruhumun kapısını aralamışım..
 
VE.. Sonra.. akıl hanesine bir nebze artı eklemeyen şiirlerime bugün, belki "deliye nasıl olsa her gün BAYRAM" diye düşündükleri için, arayıp sormayanlara, sitemsiz serzenişlerimi,
 
"Sen,
piyanomun tuşunda ses
gözüm yaşında tuz
şiirlerimdeki nabız"
 
diye sunuyorum yine  anlaşılacağımı zannetme hatasına yeniden düşerek bayram şekerleri ile...

 
 
 
 
 
 
 
 

16 yorum:

hikayelerdirgeriyekalan dedi ki...

Çok duygulandım, sonra kendi kendime de şu soruyu sormadan edemedim" böylesine yoğun duygular olmasaydı bu serzenişleri kaleme almak mümkün olurmuydu ki herşeye rağmen yaşanmış ya da kurgu ne olursa olsun hakikaten kaleme almak bir ayrıcalıktır bence..daima bizimle olun kendinizi özletmeyin, en içten sevgilerimle mutlu bayramlar diliyorum..Saygılar

gülsen VAROL dedi ki...

İçimde sinsi bir merakla bu yazıma kim yorum yapacak acaba sorusunu sordum yayınlarken 'Hikâyem'... Çünki bu da bazı diğer yazılarım gibi yorumlara cevap istemeyen bir yazı türü bana göre.. Ama satırlarının içinde, "ayrıcalık" kelimesinin tam isabet duygularıma mıh vurması sonucu yorumu cevapsız bırakamadım.. Ben de senin bayramını kutluyorum güzel yürekli insan.

ÇOBAN YILDIZI dedi ki...

Sıkıldıgımda kendimi buldugum ilk yer cocuklugum..Cocukugumun o duygusu ve o bedeniyle BEN'im..O gözle bakiyorum etrafima, o yuzle guluyorum yine..

Bazen Istanbul'daki ilk evimdeyim.Dolasiyorum loş antrede..Giriyorum odalara teker teker; pervazlari elliyorum, kucuk pencereden bakiyorum arka bahceye..Kokusu burnumda o evimin; ayagimin altindaki haliyi hissediyorum yurudukce..Ne severdim ben o evi ; ilk hayal kirikligim, ilk pismanligim, ilk hezimetim (!) orda dogsa da cok sevdim cok !!!

Kaybolmak istedigimde bulundugum yerde buldugum ben 'e bakıyorum, gozlerinin içine. Soruyorum orda iyi misin? Cocuk BEN cevap vermeden arkasini dönüp oynamaya devam ediyor..Diğeri ise gitme zamani yaklasan misafir gbi ayaga kalkip elini uzatiyor; mutlu ama yüreği rehin , o evde....

Mutlu ve sağlikli nice Bayramlar olsun Canim Hocamm..Sizi seviyorum !

gülsen VAROL dedi ki...

Masum olan, güzeldir Çoban yıldızım.. Her çocuk gibi.. masum duygular da öyle!
Ben de seni seviyorum.

Nihansu dedi ki...

Şiirleriniz zaten doyumsuz, bir de bunu duygularınızla süsleyerek anlattığınızda gercekten bayram yeri oluyor tum benliğim... Siz en guzel bayram hediyesiniz bizlere, insan ne okumaya doyabiliyor, be de hissetmeye...

ali zafer sapci dedi ki...

Yorumlarınız da yazılarınızda etkileyici.

ELİF dedi ki...

Kalemimin yazdığı yanlışlara beynimin, yazamadığı doğrulara ise yüreğimin tahammülü yok!!
Ah ben!Yüreğinin ucundan tomurcuk tomurcuk dökülen şiirlerinin kalbinden öpeyim.
İyi bayramlar Gülsen abla

gülsen VAROL dedi ki...

Varlıkların "BAYRAM HEDİYESİ" oluşu doğru Nihan'ım.. Kimini asar seyredersin, kimini serer çiğnersin, kimini de yer bitirirsin !! Ama kimini de oku oku bitiremezsin orkidem senin varlığınla dünyama hediye oluşu gibi.

gülsen VAROL dedi ki...

Sevgili Alizafer, bir de, tek satırla hatta bazen tek kelime ile etkileyici yorum yazmayı becerebilsem hocam!..

gülsen VAROL dedi ki...

Elif'im.. İnsanın beyni ile yüreğinin çelişkilerini yaşayarak bilen yüreği güzel Elif'im.. Biliyor musun en sevdiğim isimdir elif.. hiç kullanmadığım halde.. tıpkı hiç görmeden seni sevişim gibi.

Esin Bozdemir dedi ki...

Çocuk olmak ne güzel. Çocuk yüreğinizin odalarında, sizinle yol almak hele!. Tıpkı sizin gibi bazen 'benliğimden çıkıp kendimi seyrediyorum!' ben de.. Odalardan odalara gezinip duruyorum. Bir odanın kapısı ardına kadar açıkken, diğeri sımsıkı kapalı oluyor. Nedense açık kapıdan değil de, o kapalı kapıdan içeriye girmeye zorlarken buluyorum kendimi!.kan ter içinde!.. kapılar, birbiri ardına açılıp-kapanan kapılar!.. gözyaşı ve keder, neşe ve sevinçler, hayal kırıklığı, biraz mutluluk, biraz acı!.. hep o kapı önlerinde!..sonra başka bir odaya dalıyorum..orası yarattığım masal dünyası!. en çok bu odayı seviyorum. Ne kadar masal kahramanım varsa hepsini bu odamda ağırlıyorum :) Sonra anlıyorum ki gerçek hayatta böyle işte; acı ve tatlı!. hayat; bir veriyor, üç alıyor.. düşünüyorum, boşuna söylememiş şair 'üstü kalsın' diye... İyi ki yüreğimizde saklı odalarımız var! birer sığınaklarımız!.. iyi ki diyorum, hislerimize tercüman olan gönül yoldaş(lar)ımız var bir de!.

İyi ki varsınız Gülsen Hoca'm. Yazılarınız birer bayram hediyesidir bizlere.. Nice bayramlar ve bayram tadında nice hoş hatıralarınız olsun hep.. Sağlıkla, sevgiyle dolu mutlu bayramlar diliyorum. En içten sevgilerimle, saygılarımla..

Çınar dedi ki...

Merhaba Gülsen Hocam, sayfamdaki saat-takvimin linkini istemişsiniz sanırım şu alttaki olmalı.

https://www.blogger.com/rearrange?blogID=6383974624912546965&action=editWidget&sectionId=sidebar-right-1&widgetType=null&widgetId=HTML2


Sevgiler Hocamm

gülsen VAROL dedi ki...

Uzun süre düşündüm yorum(!) olarak yaptığın yazıyı okuduğumda .. Yayınlamamaya ama cevabı mesaj olarak iletmeye karar verdim önce. Sonra suratıma indirilen tokat gibi yorum adı altındaki yazıyı herkesin okuması gerektiğini düşünerek yayınlamaya karar verdim..
Sayfanda oldukça uzun bir süre özlemimi gidermek için kaldığımda o minik saate bakınca geçen zamanı fark etmiştim. Yoksa yorum sayfasına duygularımı yazmadan bu kafama fırlatılan linki istemek, benim tarzımdan çok uzak.. Seni severim bilirsin .. Ama bu, seni ayıplamama ve sana kırılmama bir engel teşkil etmedi ÇINAR!

gülsen VAROL dedi ki...

Yokluğu hissedilmek ne güzel Esin.. Eminim bunu, herkes kendi odalarında arayıp bulamadıkları için hissetmektedir.. İletilerdeki bir hata nedeniyle geç ulaşan yorumunu, defalarca okudum.. "iyi ki varsın" diyebildiği bir insan tarafından, iyi ki var olduğunun düşünüldüğünü öğrenmenin hazzını sindirmeye çalışıyorum sarışınım..
Sana da, bayramı aratmayacak sevinçlerle yüklü günler diliyorum..

Çınar dedi ki...


Canım Gülsen Hocam; ne kadar zaman oldu birbirimizi sanal ortamda da olsa tanıdığımız bilemedim şimdi ama uzun bir zaman olduğunu biliyorum. Bu süre içinde sanırım birbirimizle ilgili olarak; kişiliğimiz, duygularımız, davranış biçimlerimiz konusunda ortalama bir fikir edindik diye düşünüyorum. Kimseyi kırmamak için düşünceme ters bir konuda bile olsa, hassas, saygılı bir yaklaşım sergilemeye özen göstermeye çalışırım her zaman.
Beni ayıplamadan, kırılmadan önce, Nurten kısa bir selamdan sonra link bırakıp çıkmışsa bir nedeni vardır diyecek kadar tanırsınız beni sanıyordum. Bilgisayarım uzun süredir bozuk. Oğullarımın pc lerinden onlar izin verdikçe giriyorum internete. Yazı yazıp, yazılanları okuyorum ama yorum yapamıyorum çok zaman. Yukarıdaki linki de Alper hadi kalk diye başımda beklerken, sizi bekletmemek için yazıp çıkmıştım.

"Suratıma indirilen tokat gibi yorum adı altındaki yazı..." diye düşündüğünüz yorumumu yayınlamanızda ve herkesin okumasında bence sakınca yok Canım Hocam. Beni bunca yıldır takip eden arkadaşlarım sanırım böyle bir saygısızlık yapmayacağımı bilirler.

Sevgiler

gülsen VAROL dedi ki...

Teşekkür ederim Nurten.. Duygusal oluşun konusunda beni yanıltmadığın için.