
Her insanın bir ifade ediş şekli vardır kendisini... Bazıları (ki bunların, Tanrı'nın insanlara
bir lütfu olduğunu düşünürüm hep) eserleriyle ifade eder duygularını.
Boynun kopacak kadar ağrısa bile, tavandan, duvarlardan gözünü kaçırmayı sanata ihanet kabul
edebileceğin, insanda ruhunu teslim edecekmiş duygusu uyandıran yapıtlardaki o aşk, o isyan, o
kabullenişin ifade edilişi Michelangelo' nun ve daha nicelerinin ölümsüz eserlerini meydana
getirmiştir.
Taşa can veren, her keskide taşın canını acıttığını düşünebilecek kadar duygusal heykeltraşların yarattıkları
eserler gibi..
Yedi rengi tuvale vurduğunda içindeki alevi, aşkı, nefreti, özleyişi resmedebilen nice ressamların, canlanacak ve seni içine çekiverecek zannettiğin tabloları gibi..
Nobel kazanmasa da, okurken
seni alıp okuduğun diyarlara götüren ve hatta uzun süre seni oralarda bırakan ve
asırlardır unutulmayan o kitapları yazanlar gibi..
Ya da muhteşem kompozisyonlarında, aşkını, hıncını, kinini dile getiren .. Bach, Mozart, Bethoven, Chopin
ve diğerleri gibi.. O nasıl
bir ilâhi sanat aşkıdır ki, görmeden .. kör olsan bile (Bach gibi) ya da duymasan bile
sesleri (Bethoven gibi) veya parmakların kesilse kangrenden, ve enstrümanı
çalmaya devam edemesen de, kompozitör olarak unutulmayan eserler bestelesen
(Schuman gibi) ve daha onlarcası gibi..
Bu nedenle, duyguların notaya dökülüşüdür müziği oluşturan ve en muhteşem ifade ediştir hisleri diye düşünürüm.
Sonra, o an akıllarına gelen duygularını, spontane olarak Caz
yapanlar, sporun her dalı ile (bana göre boks hariç) uğraşanlar..
Çoğaltmak mümkün tabii. Bunlar her bireyin özgürce seçtiği kendini ifade
edebilme yolları.
Ve maalesef bu kendini ifade edebilme yolları bazen, haksız yere
insanları aşağılamak, kırmak, ya da biyolojik gücünü ispat etmek uğruna, aşağılık kompleksinin
üstünlük duygusu olarak tezahür edilişi şeklinde, şiddete başvurularak da ifade edilebiliyor..
Bazıları da benim gibi acizane, eşiklere takıla takıla, ısrarla kalemi ile
sohbetlerini şiir' e, veya hayâl gücünü romana dönüştürerek ifade etmeye çalışır kendisini ..
Takdir beklemeden, anlaşıldığını zannederek..
Tenakuzlara düşerek!
7 yorum:
Her bir sanat dalının aşkla ifade edilişini okurken... Birden son paragrafta kaldım, hayır o bir ifade ediş değil. Yazdığınız tüm ifade edişlerin onünde eğilirim ama kaba kuvvet, biyolojik güç bunlar bu sınıfa bile giremez. Siz yine muhtesem kalemimizle ifade edin duygularınızı Mamim, paha bicilemeyen budur.
KAFAMA TAKILMIŞTI NEDEN KİMSE OKUMADI YAZIMI DİYE.. YORUM YAPILMASI ŞART DEĞİL ELBETTE AMA SAYFAMA TIKLANMAYINCA, HELE BİR DE FACETE DE YAYINLAMIŞSAM, ŞAŞIRIYORUM VE BİRAZ BURULUYORUM!! :)) TAM O SIRADA SENİN YORUMUN GELDİ.. İŞTE BENİM ORKİDEM DİYE OKUMAYA BAŞLADIM.... Kİ, SON PARAGRAFA TAKILMANA TAKILDIM!!
BİTANEM O, ESAS O ANLATMAYA ÇALIŞTIĞIM, İNSAN KILIĞINDAKİ ÖKÜZLERİN KENDİNİ İFADE EDİŞ ŞEKLİDİR. VE GÜNÜMÜZDE, ABA ALTINDAN DA DEĞİL ARTIK ALENEN KENDİLERİNİ İFADE EDİŞ ŞEKLİNE DÜNMÜŞTÜR.
EMİNİM BİR KERE DAHA BU PERSPEKTİFLE OKUYACAKSIN YAZIMI.. :)))
Sevgili Gülsen hocam en zor iştir zaten insan olabilmek...sevgi ve dostlukla...
İnsan olmak en zor iştir sevgili Gülsen hocam çocuklarıma her zaman söylüyorum dünyanın en tanınmış bilim adamı veya en zengin kişisi olabilirsin ama önce insan olun diyorum öyle güzel bir konuya değinmişsinizki yüreğinize sağlık hiç okumazmıyız sizi..)))))))) sevgili Gülsen hocam
Sevgili Bilge zannederim yine Blogerin yorum sistemindeki bozulmalara takıldın.. Ya da benim sayfamdaki hatalı yapılan bir işlemden kaynaklanan gecikmeye.. O nedenle her iki yorumunu da yayınladım :)) Özlüyorum o eski yorumları Bilge.. O fikir ürettiğimiz, şakalaşıp güldüğümüz.. az biraz fikren flört ettiğimiz yorumlarımızı özlüyorum.. :))İnsanlar her şeyden ne kadar çabuk bıkar oldular..
Bir insanın kendisini tezahür şekli aslında ruhunu ve onun inceliklerini anlatan en iyi aynadır. Bunun yollarını bulamayan, bulup da yansıtamayan insanların varlığı ve sayılarının çok olması sizin gibi nadide ruhların bu dünyada mutsuz olması için bir sebep.İşte bu yüzden bu nadide ruhlarında yaptığı, yapmış olduğu işlerin mesleklerin de ruhlarına uygun olmuş olması büyük şans.Sizi düşünüyorum; yaptığınız işin sizi ne kadar yansıttığını; tezahür yollarınızı nasıl şekillendirdiğini..Kelimelerinizden dökülen zerafeti,ışığı ve bizlerin bunu yüreklerimizle hissedişlerimizi. Demek ki yolunuz doğruymuş..
Yolunu yanlış seçen insan kılığındaki yaratıklarla muhattap olmayacak kadar seviyor ve değerli buluyorum kendimi. Ama yıllar önce kendimi ifade etmeme yarayacak yolu bulduğumu zannederken içine düşmüş olduğum yanılgıyla yüzyüze geldiğimde bu kez kendime üzülüyorum...
Üzülme Çoban yıldızım.. her bir hata, insana çok acı bir tecrübe hediye ediyor.. Ve biz (özellikle) salak tiplemesine uygun olan kadınlar, aynı hatayı onca derin değerli ve acı tecrübelerimize rağmen yine.. yeniden yapabiliyoruz..
Yorum Gönder