* ‘Duygularını anlatmalısın’
Saklanan ve baskılanan heyecanlar ve duygular gastrit, ülser, bel fıtığı, bel ağrıları gibi hastalıklara yol açar.
Zamanla da duyguların bastırılması kansere dönüşür.
Öyleyse sırlarımızı, hatalarımızı birileriyle paylaşmalıyız.
Diyalog, konuşma, kelime çok güçlü birer ilaç ve mükemmel birer terapidir.
Eğer hasta olmak istemiyorsan:
* ‘Karar vermelisin!
Kararsız kişi güvensiz endişe ve ıstırap içinde olur.
Kararsızlık sorunları, endişeleri ve çatışmaları çoğaltır.
İnsanlık tarihi kararlardan oluşur.
Karar vermek diğerlerinin kazanması için vazgeçmeyi ve avantajları kaybetmeyi kesinlikle bilmektir.
Kararsız kişiler mide rahatsızlığı, sinir hastalıkları ve cilt sorunları kurbanıdır.
Eğer hasta olmak istemiyorsan:
* ‘Olduğundan farklı yaşama’
Gerçeği saklayan, rol yapan her zaman mutlu olduğu görüntüsü veren, mükemmel görünmek isteyen kişi tonlarca ağırlığı biriktirmektedir.
Ayağı kilden bronz bir heykel gibidir.
Aldatıcı görünerek yaşamak kadar sağlık için kötü bir şey yoktur.
Kaderleri, ilaç, hastane ve acıdır.
Eğer hasta olmak istemiyorsan:
* ‘Kabullen’
Reddecilik ve kendine saygı eksikliği, kendimizi kendimize yabancılaştırır.
Kendimizle barışık olmak sağlıklı yaşamın anahtarıdır.
Bunu kabul etmeyenler kıskanç, taklitçi, aşırı rekabetçi ve yıkıcı olurlar.
Eleştirileri kabullen
Bu bilgelik, akıllılık ve terapidir.
Eğer hasta olmak istemiyorsan:
* ‘Çözümler bul’
Olumsuz kişiler çözüm bulamazlar ve sorunları büyütürler.
Üzülmeyi, dedikoduyu ve kötümserliği tercih ederler
Karanlığı kovman için kibrit yakmalı ama çevreni aydınlatmak için yangın çıkartmamalı..
Arı ufacıktır ama var olan en tatlı şeylerden birisini üretir
Biz ne düşünüyorsak oyuz
Olumsuz düşünce hastalığa dönüşen negatif enerji üretir.
Eğer hasta olmak istemiyorsan
* ‘Güven’
Güvenmeyen kişi iletişim kuramaz
Açık olmadığından derin ve sağlam ilişkiler geliştiremez.
Gerçek arkadaşlıkların nasıl kurulabileceğini bilemez
Güven olmadan bir ilişki de olamaz
Güvensizlik insandaki inancın azlığıdır.
Eğer hasta olmak istemiyorsan:
...Hayatı Üzgün Yaşama....
Mizah. Kahkaha. Huzur. Mutluluk.
Bunlar sağlığa güç verir ve daha uzun bir yaşam getirir.
Mutlu kişi yaşadığı çevresini mutlu kılar ve geliştirir.
"İyi mizah kişiyi doktorun elinden korur".
Hiç bir şey yapamıyorsan Fıkra oku!!
Mutluluk, en güçlü sağlık ve onu koruyan terapidir.

25 yorum:
süperdi hocam,
hemen arşivledim.
sevdiklerimede göndereceğim..
sağlıcakla kalın..
güzel ve anlamlı bir yazı Gülşen Hanım.. Söylediklerinize aynen katılıyorum...Sitenizdeki müzik de ayrıca çok dinlendirici...
Yazması kolay da, uygulaması ne kadar zor değil mi Zeynep?
Hoş geldin sayfama sevgili MÜGE.. Güzel meslekdaşım.. sayfana girip seni tanımak da güzel..
Ben belki de adıma fazladan eklenen bir noktanın anlam katması ile bu kadar şen olabildim diye düşünüyorum :)))
Öğütlerinizi deneyeceğim. Teşekkürler.
deneme yolu ile bir tekini bile tatbik edebilmek ne güzel sevgili Alizafer..
ben adımdan esinlenerek gülmeyi seçtim... kendime bile!
yazdıklarını yapabilmem/iz için güç de yolladın biliyorum :-)
sen, o gücü etrafındakilere verensin eceleriminecesi... bendeki kalanlar da senin olsun..:)
Sevgili gülsen hocam
ağrılarımın nedenini sayenizde öğrendim
- de
bunları yapmak için güç lazım ki ben onu kaybettim sanırım:(((
Ahhh bir de uygulamak bu kadar zor olmasa... Hepsi birbirinden güzel ve doğru hayat dersi bu satırlar. Sanırım en güzeli hep gülebilmek, her türlü olumsuzluğu bile gülerek karşılayabilmek. İşte bu konuda siz bir harikasınız, nedense aklıma hep kahkahalarımız geliyor ve durmadan gülümsüyorum.
doğarken gülüşümün tarihi kalıntısı o kahkahalarım orkidem!!! veya yaşamla yüzyüze gırgır geçebilme... veya yiğitliğe toz kondurmama!! veya.... ????
Nazlım... sebebi öğrenmek de bir çare değil midir? ben bile o gücü kaybetmemişsem... en azından senin yeniden bulma umudun var demektir.
Bel fıtığım vardı, geçti.
Ara sıra sızladığı oluyor, onu da yanınıza gelince iyileştirmeyi planlıyorum! :))
ama yer kalmadı!!... yani, gelince yapacaklarımızı yazdığım defterde!!! sen gelene kadar ben fıtık olurum kesin..de, sen onu nasıl iyi edersin bilemem!:)))
Tam da bu aralar bir sağlık sayfası hazırlıyordum sevgili hocam,İzninizle bu güzel yazınızı ilk yazı olarak sayfama koymak isterim..
Damdan düşen,damdan düşenin halini bilir misali paylaşımlar yapacağım,katkılarınıza çok ihtiyacım olacak..
Saygılar sevgiler.
BİLDİKLERİMİ ÖĞRETEBİLMEK MESLEĞİMİN TARİFİ SEVGİLİ TUFAN.. SENİN İÇİN UNUTTUKLARIMI BİLE HATIRLARIM!! :))
Müthiş, yüreğine sağlık arkadaşım.
Düşündüm, bunların çoğu bende mevcut dedim de!
yine de bazı arızalar var hocam, acaba o arızalar yaşlamı ilgili:))
Çaldım ve arşivledim, tabi izninle.
Arızalar!!! Yaş söz konusu olunca aklıma hemen 7/70 ilişkisi gelir..
En güzeli (doğrusu olmayabilir) koyver gitsin!!!
Ohoooo! Bana geçmiş olsun! :((
e yani sen böyle dersen... ben, ört ki ölem...
Neden kanser olduğumu artık çok iyi biliyorum: "duygularımı saklamak: kinimi nefretimi kimselerle paylaşmamak" ama, "İyi mizah kişiyi doktorun elinden korur" demişsin, bana mizah yapacak karakter gerek, gülmeyi bile daha bilmiyorum ki Gülsen'im.Kocaman öptüm seni sevgilerimle.
Dileğim, seni (resmini) ilk gördüğümde ne kadar nazlı bir gülüşü var diye düşünmüştüm.. Kırılgan ve sitemkâr!
Ama sadece gülmek değil; azim ve inat da, pek çok belâyı defedebiliyor bedenden..
Lâf ola beri gele yazmayacağımı bilirsin.. başımdan geçen hem sağlık sorunları hem de tanrıya isyanlarıma sebep olan her şeyden o azimle çıktığımı söylemeye çalışıyorum sadece..
Öğrenmenin yaşı yok ki Sufim.. yeter ki öğrenmek iste gülmeyi. Ben gülecek bir şey bulamadığım zamanlarda aynada kendime çoook güldüm :)))
Ne güzel öğütler bunlar hocam. Her zaman tatbikatı kolay olmasa da...
güzel olduğunu kabul etmek bile tatbik etmenin yarısı zaten Çınar'ım..
Yorum Gönder