30 Ağustos 2011 Salı

Uzaklardan göründü yollar...

         Olay, akşam balkon sefası yaparken, oğlumun durup dururken, “anne yurt dışında gittiğimiz yerleri hep senin gözünle de görmeye çalışıyorum” demesiyle başladı..

“O zaman mesele yok oğlum demek oluyor ki şu anda da görebiliyorsun” dememle de bitti…
Biz oğlumla birbirimize ne demek istediğimizi uzun uzun değil böyle ÖZ anlatırız hep!!..


Bir akşam son derece sakin, anne bana pasaportunu bir versene dedi.. önlerinde de karısı ile düzenlemeler yaptığı kâğıtlar dosyalar var… herhalde pasaportta olması gereken bir maddeye bakacaklar diye düşünüp pasaportumu zar zor arayıp (az bi şey de homurdanıp!!) bulup getirdim… İkisi bir ağızdan  "aa… yaşasın bu yeşil pasaport" demezler mi… Birinci dereceden emekli olan her devlet memuruna tanınan bir hak olduğunu, şahsıma özel bir durum olmadığını anlatmaya çalışırken “ama bunun kullanma süresi bitmiş” deyiverdiler..
Oğlum ne olduğunu sormamı beklemeden dosyayı açtı ve hazırladıkları muhteşem bir programı anlatmaya koyuldu.. Oğlak burcunun katı kesin inat ve kararlı ve asla kararından dönmeyen özelliği ile, benden habersiz bir tur ayarlamış.. Oldukça uzun… hani biraz, ”yaa öyle mi anacım o zaman al sana gezi” der gibi!! :)) Neyse cadılığın alemi yok!.. Yeşil olunca da pasaport, alan vergisi vesair vesair parası verilmiyormuş ve de en önemlisi vize işlemi yokmuş.. ondan sevinmişler..
Aman yaa inanın yazmak istediğim konuya daha giriş bile yapamadım iyi mi? Neyse konu gezimiz değil.. O, daha sonra.. hele bir gidip görelim.. fotoğraflarda olsun el sallayalım dostlara..


“Hemen” dedi “anne hemen yarın gidiyorsun fotoğrafçıya biyo… (bilmem ne) fotoğraf çektiriyorsun hemen”… Ertesi gün Kadıköy’de hem işler halledilecek hem visalar yatacak hem ödemeler alışverişler yapılacak hem de fotoğraf çektirilecek.. Sakın makyaj yapma diye tembih etmişti oğlum ama ben yaşamımdaki tek makyajım olan rujumu sürmeden tuvalete bile gitmediğimden yine hafifçe sürüverdim o gün de!..
Fotoğrafçıya gittiğimde o söyleyeceğim şeyi unuttum.. bioi.. biyo.. ı-ıh gerisi yok.. pasaport için vesikalık dedim.. adam yanındaki kutudan bir mendil uzatıp verdi.. şaşkınlığım nasıldı kim bilir ki siniri bozuldu göbeğini hoplata hoplata gülmeye başladı, sonra da “rucunu sil rucunu” dedi.. şebek organı ile ilişkili hale gelen dudaklarımla adamın karşısına geçip oturdum… “gözlüklerrrrr” dedi bir prof edası ile.. o kadar moralim bozuldu ki anlatamam.. benim bu dördüncü pasaport işlemim ve diğer hepsinde makyajım da var gözlüğüm de gözümde.. neyse çıkarttım gözlüğümü ve daha objektife bakacakken, “manalı bakma” demez mi?.. ve süphanallah!! “oyarım bu gözü sana mânâlı bakarsa” .. diyemedim tabii… .. “1 saat sonra gel al.” dediğinde sokağı yarılamıştım.. Hemen Baylan’a girdim… kup griye yemeliyim… kendime gelmeliyim.. adama bak yahu delimi ne… diye söyelene söylene bir saat oturdum hem kupu hem de tüm gazeteleri bitirdim…
Ewwet… işte şimdi başlıyorum anlatacağıma.. Çüş müş demeyin başınıza gelsin diye ahhh ederim ona göre..


Kişi kendini bilmek gibi irfan mirfan …. Boş verin öyle beylik sözlere.. Ben kişilerin benim hakkımdaki düşüncelerine değer veririm ama görünüşüm ile ilgili fikirlerine hiç aldırmam. Yani dünya güzeli de bulunsam kabarmam hindi gibi.. çok çirkinsin dense de eteğime sallamam.. !!!
Ama gerçekten çirkin olana ne güzelsin dendiğinde kendisi ile alay edildiğini anlamaz.. her kör malın bir kör alıcısı vardır diye düşünür.. ancak, çok çirkin bir insana, ne kadar çirkinsin denirse, o nsanın canı acır üzülür.. küser kırılır.. kızar..
Fotoğtafçıya girip “hazır mı” dedim.. “evet” dedi.. iki adet fotoğrafı elime tutuşturup 60 tl istedi.. ben parayı çok buldum ama yine de gık demeden çıkartıp içim cız ederek verdim şişkoya.. bu arada fotoğrafa bakmak aklıma gelmedi.. tam sokağa çıktığımda baktım ki… A-aaa gözlükler gözümde!!! E ee ama çıkarttım diye hatırlıyorum ??? hemen geri döndüm.. “afedersiniz ben gözlüklerimi çıkartmamış mıydım?” diye sordum… “çıkarttın abla çıkartmasan geçmez bu foto rötuşsuz olacak kanun bu” dedi.. “iyi de sanki gözlük varmış gibi görünüyor”.. dedim.. adam, PİS KOCA GÖBEKLİ ŞİŞKO…. Fotoğrafı elimden aldı baktı ve “abla onlar senin göz altının torbaları” deyiverdi…


Çok ayıp!… siz de hiç utanmadan gülmeye başladınız.. aman yarabbim zaten akşam oğluma anlattığımda girdiği gülme krizini ömrüm boyunca unutacağımı sanmıyorum..

Yalan söyletmeye teşvik olur diye fotoğrafımı yayınlamıyorum. Yoksa yayınlasa mıydım???


İyi ki sizlerin kahkahalarınız duyulmuyor!!. :))

20 yorum:

nalan dedi ki...

Bayram neşem,
güldüm ama kibarca:)
Biliyorum ki mübalağa ediyorsun.
Gideceğin yollar şenlenecek,biz özleyeceğiz seni.
Umarım ara sıra yazarsın biz de seninle gelmiş kadar oluruz.
İyi yolculuklar,iyi gezmeler
herşeyin enn iyisi senin ve seni sevenlerin olsun.

nihansu dedi ki...

Yolculuğun başlangıç hikayesi bile böyle ise yani bunca gülümseten, dersler veren, yolculuk boyunca paylaşacaklarınızı hayal bile edemiyorum. Ve inanın her bir fotoğrafı ve anıyı sizin kaleminizden okumak için sabırsızlanıyorum.
Güzel günler ve güzel yollar görünsün uzaklardan hep Mamyciğim...

Akgül Çubukçu dedi ki...

Yüzümde öylesi derin sevgi dolu bir gülüş oluştu ki, görseydiniz güldüğüm için beni affederdiniz sanırım Gülsen öğretmenim. Bir anlatım bu kadar mı güzel olur? İnsanın ruhuna bu kadar mı ulaşır? İçini titretir? Her anıyla bu kadar mı yanınızdaymışçasına gözünün önünde canlanır? Müthişsiniz. Ve siz çok güzel bir kadınsınız. Bunu bütün yüreğimle ve içtenliğimle söylüyorum.

Güzel bir gezi yapmanızı ve bütün gördüklerinizi bizlerle paylaşmanızı sabırsızlıkla ve heyecanla bekliyorum. Gezemediğim, gezemiyeceğim yerleri sizin o eşsiz anlatımınızla tanımayı o kadar istiyorum ki... Sizin adınıza mı kendi adıma mı bu kadar heyecanlandım bilemiyorum. Bizleri habersiz bırakmazsınız değil mi?

Beklemedeyim. :)) İyi yolculuklar.

gülsen VAROL dedi ki...

Kibarca gülüşünü seveyim!!!
Nalân öğretmenim!!! :)))

Ben yine seslenirim zannediyorum imkan bulabilirsem..

gülsen VAROL dedi ki...

Yolculuğun uvertürü bu!! Gitmeden yol haritamı bildirebilirim..
Yol boyunca yazabilir miyim bilmiyorum Nihansum.. aklıma yazacağım kesin.. ah keşke kalemim(!) olsaydı!!! :))

gülsen VAROL dedi ki...

Sevgili Anjelikam senin yazdığın her bir harfin bile içtenlikle yazıldığından eminim..
O satırlar da beni gülümsetti... hoşuma gitti!! Zaten biliyordum ben çok güzel bir kadınım!!! fotoğrafçı halt etmiş!!! :)))

A-H dedi ki...

kahkaha atmadim ama bol bol guldum ne diyeyim :))
ben daha simdiden yolculuk hikayesini merak etmeye basladim bile :)

gülsen VAROL dedi ki...

Az önce sayfandaydım sevgili A-H.. inan bana yazdıklarını ve bazı ifadelerini sanki ben yazmışım gibi okuyorum.. Gezilerimi senin kadar güzel anlatabilsem sevinirim..

sufi dedi ki...

Neden gülecekmişim????
Dostuma böyle davranan aciz ve cahilmişçesine bir de yaşlıymış gibi tiye alana kapkara pankart kaldırdım.Protesto ettim onu ve o kararları çıkaranları ve ben de vazgeçtim yeşil pasaport almaktan.Beni ikna et can Gülsen'im, yoksa gidip dağıtayım mı o TÜKKANI?
Seninle gelmeyi ne çok isterdim. Bizi sensiz ve habersiz sakın bırakma e mİ?Yolun açık olsun sevgili.

gülsen VAROL dedi ki...

budur!
anasına dokunanı parçalamaya kalkan bir yavru kaplan gibisin sufim.. dağıt o tükanı!!

İzmir'den geçerken sana el eyleyeceğim dileğim..

tufan dedi ki...

Daha yola çıkmadınız ama keyfini yaşatmaya başladınız bile,eminim siz bir yolunu bulur ve bizlere her anı aktarırsınız sevgili hocam,azmin elinden ne kurtulur ki.

Sağlıkla gitmenizi,keyifle gezmenizi ve mutlulukla dönmenizi diliyorum..

Saygılar sevgiler.

gülsen VAROL dedi ki...

Hem sesli, hem yazılı dileklerin için teşekkürler sevgili Tufan..Gittiğim yerlerde bir imkân bulur muyum?? arar mıyım ... bilemem .. Ama dönüşte gözüme güzel görünenleri, gönlümdeki güzel dostlara sunacağımdan eminim..

ayferbilici dedi ki...

Torba falan görmedim ben o manalı gözlerin altında. O nedenle hiç gülmedim fotoğrafçının edepsizliğine. Ama "Oyarım bu gözü sana manalı bakarsa" diyen/ya da diyemeyen iç sesinize çok güldüm, daha da aklıma geldikçe gülerim:))

Allah gülmekten ayırmasın sizi de..Güle güle gidin, güle güle gelin.

gülsen VAROL dedi ki...

aldım kabul ettim bayram hediyesi niyetine düşünceni!! :)))) ve beni sevdiğine gerçekten inandım sevgili Lodoscum.

NzlGl dedi ki...

Hocam
o terbiyesiz adamın kafasına birşeyler geçirseydiniz işte o zaman gülerdim....
özendim hem de kıskandım. Keşke bende sizin gözlerinizden birşeyler görebilsem....

iyi yolculuklar, sevgiler

gülsen VAROL dedi ki...

Ben de gösterdiğin tepkiye güldüm Nazlım.. kendimi koruma altında hissettim..:))

ATALET dedi ki...

zamanında halam terlik almaya çıkmış..
o model bu model ya topuklu ya rahatsız.. " hani eskiden koca karı terliği derlerdi yumuşacık terlikler vardı " demiş.. satıcı çocuk da.. " şimdi koca karı mı kaldı ki.. terliği kalsın " diye cevaplamış.. halam.. münasebetsiz diye anlatmıştı kızarak..
modelde sorun yok..
senin fotoğrafçı da biraz münasebetsizmiş..

yolculukları çok severim.. iyi geleceğinden eminim..
sevgiyle..

gülsen VAROL dedi ki...

YORUMUNU OKUDUYUNCA GAYRİ-İHTİYARİ TERLİKLERİME BAKTIM SEVGİLİ ATALET... SONRA GÜLDÜM.. GÜLDÜM..
KİFİDİSS... O HİZMETİ MODERN OLARAK VERİYOR ALLAHTAN..

Knock Knock dedi ki...

O gözler kimbilir kaç göz yaşı ve mutluluk biriktirdi o torbalara. Küçükse saymam zaten yaşadım diyeni. Mübalağa sanatını incelikle kullandığınız aşikar ve, o torbalardan öpesim geldi:)

gülsen VAROL dedi ki...

oh!!!! nihayet başardım yorumunu yayınlayabilmeyi sevgili kuzum.. Yoksa telâfisi mümkün olmazdı o eksikliğin.. :))