Bir haftadır bir horoz sesiyle uyanıyorum.. Önceleri rüya gördüğümü, yine o çocukluk günlerimi yaşadığım evin bahçesindeki kümesten yumurta yürüttüğümü, horozun da rüyamda beni kovaladığını zannettim.. Uykumun en derin en tatlı yerinde hafif araladım tek gözümün kapağını.. a-aa!! daha gün ışımadan resmen horoz ötüyor hem burnumun dibinde hem de bizim horozdan çok daha güzel sesli.. ü-ürü- den sonraki Ü…. öyle uzun, öyle yanık ve melodik ki anlatılması mümkün değil..
Sitenin oldukça büyük bir bahçesi var bir de arkada arabaların park yeri.. yukarıdan 11. kattan bakınca kuş bakışı kroki gibi görüyor insan çiçek tarhlarını.. İşin kötüsü mantolama yapıldığı için tüm site balkonlarının demirlerini kestiler yani kuvvetli bir rüzgârda balkona çıksa insan, soluğu soluksuz olarak horozun yanında alabilir.. Yine de çıkıp baktım..(oğlum duymasın) bitişik site bahçesini ayıran tarhın üstünde.. "hişşt... geh bili bili .. kışt" diyenler var ama o hiç oralı değil.. gençten bir horoz!!! :) öööyle dimdik, asil ve horozlanmış bir şekilde bekliyor!… derken, bizden hayli uzak olmasına rağmen sayısız hoparlörlerle şerefesi görünmeyen camiden, kulağımın dibinde gibi duyduğum hoparlörlerin çıtırtısı duyuldu ama daha imam ezana başlamadan bizim horoz başladı ötmeye!!..
Allahım !!! anılarımı hatırlattığı için mi, yoksa imama meydan okur gibi öttüğü için mi bilemem, ben böyle güzel sesli bir horoz duymadım.. vakitli de ötse, keserler yakında kafasını diye korkarım..
Yönetici ile konuştum.. baktım o da horozun sesini çok beğenmiş!!! Çağırdı kapıcıya sordu “kimin bu horoz?” “valla bilmem” dedi kapıcı “kendiliğinden çıkıp geldi!!” “oğlum deli misin ?” dedi yönetici “horoz nerden çıkıp gelmiş elbet bir sahibi vardır.. “yok valla “ diye ısrar etti kapıcı.. “kovdum gitmedi.. (hatta kesip yesem mi diye düşündüğünü söylemedi) o yağmurun altında 2 gün ağaca çıktı tünedi yine gitmedi.. sormadığım yer kalmadı.. acıdım biraz akmek verdim.. o gün bugün beş vakit ezanda öter garibim…” ..
Aşağıdaki katlardan birinde tadilat var.. eski gömme dolaplar sökülüp atılmış.. Yöneticinin talimatı ile komodin gibi bir şeyden horoza tünekli ev yapıldı.. kapısı bacası yok.. “ama bunu kediler köpekler yer” dedim.. “yok “ dedi kapıcı.. “gece ağaca çıkıp tünüyo ” “eEe.. gündüz??” diyecek oldum.. “yakalayana aşkolsun” dedi!! Anladım ki tecrübe konuşmakta :)
Dün gece benim sarışın afetim çok hasta idi, onu düşünmekten uyku tutmadı.. sabah ezanı horozun bana binlerce şey anlatan sesini duymak hüzün verdi ama bugün horozuma yem aldım.. sesi daha gür çıksın diye!!

21 yorum:
Bilebildiğim kadarıyla horozla tavuk milleti paçayı kolay kolay kaptırmazmış pisilerle kuçulara:)
Sizin horozunuz, onu kesip yemek için kovalayan sahibinden kaçmış olabilir. Onu insanların aç gözlü olanlarından da korumak gerek diyecektim ama, durum buysa eğer, o güzel sesli horoz:) kendisini olabildiğince koruyabilecek demektir insanlardan da.
Sıcacık, altın gibi bir kalbinizin olduğunu..siz de biliyor musunuz?
Geçmiş olsun diyemeden kapatıverdim yorum sayfasını. Torununuzun nasıl olduğunu merak ettim.
Geçmiş olsun. Soğuk bahar günlerinin azizliğine mi uğramış? Umarım şimdi daha iyi olmuştur?
Yorumun, bir şeyi net olarak ispatladı sevgili Lodoscum, seni özlemişim!
Eğer o kalp, "altın gibi" ise, öyle olmasını, içinde yaşayanların değerli oluşuna borçluyum..
Sarışınım "kızıl" olmuş.. ağır seyretti hastalık ama hızla iyileşmekte.. teşekkürler özel yorumun için :))
Ayy, Gülsen öğretmeniiim! İçim nasıl pır pır etti bu yazınızı okuyunca bir bilseniz. Fotoğraftaki gibi beyaz horoz mu O? Onları çok iyi, çok çok yakından tanımışlığım, birikte yaşamışlığım var da :)))Nereye gitsem bulurum onları, onlar da beni. Gerçi şimdi şehir içinde bulamıyorum ne yazık ki. :(( Leghorn cinsidir o beyaz horozlar ve nasıl da maçodurlar... Ah ah, çocukluk günlerime döndürdünüz beni. "http://anjelika7.blogcu.com/ANI+SAYFASI" Canım ya, kıyamam ben ona, umarım başına kötü bir şey gelmez... :(( Bu güzel paylaşım için teşekkürler Gülsen öğretmenim.
Bu arada torununuzun hastalığını öğrendim, çok çok geçmiş olsun. Üzülmüşsünüzdür epeyce. Neyse ki çocukların Allah vergisi bir dayanıklılığı var bu çocukluk hastalıkarına. Tekrar geçmiş olsun. Sevgilerimle...
Sevgilerimle.
Evet senin o yazını çok net hatırlıyorum..horozu kızdırmanı onun da seni kovalamasını!! :)) Ben de o yazını okuduğumda benzer hatırlayışlarla hüzünlenmiştim.. Duygular karşılıklı sevgili Anjelikam..
Çocuk hastalığı, mecburi hizmet gibi .. diyor sevgili doktorum..:))
Nasıl da gülümseten, iç açan bir yazı bu böyle Mamyciğim... Bunca yağmurlu bir günde gerçekten içim ısınıverdi. Öyle hoş yazmışsınız ki, sevmememe rağmen horozun sesi bile güzel geldi bana, daha duymadan... Horozlara ilişkin benim de çocukluğuma ait pek çok anı var aslında, ben de mi yazsam diye düşündüm :)
Dilerim horozun başına bir iş gelmez ve sizi sesiyle hüzünlendirmek yerine huzurlandırmaya devam eder.
Sevgilerimle...
Sevilecek horozla kesilecek horoz farklıdır sevgili Nihansu'm.. :)) Ama nedense horozların başına daima bir şeyler gelir!!
Bu geldiğinde horozumun sesi ile uyanacağına garanti verebilirim..
Senden de özlediğim yazılarına yeniden başlayacağın sözünü vermeni istiyorum..
Siz çok yaşayın e mi!:)bizim güzel yürekli güzel yüzlü Hocamız:)tıpkı Nihansu gibi beni de sabah sabah!!nasıl güldürdünüz beni:))ne güzel anlatmışsınız yine.(öğlen oldu ama ben dünkü sarsıntının etkisinden olsa gerek kendime gelemedim hala!..bir de bu güzel varlıklar pek çok doğa olaylarının da habercisi olabiliyor!depremlerin, başkaca afetlerin!..).anımsadığım kadarı ile gözümde canlandırdım manzarayı!.ama yan odadan gizli öyle yüreklerimizi hoplatacak kaçamaklarda yapmayın Hocam!:)dikkat edin tepeden bakarken!.
Öyle adam gibi horoz çıkıp gelmiş iken!belli ki özgürlüğüne düşkün, boyun eğmeyen bir yiğit delikanlıdır!mahallenin de lideridir!.iyi yapmışsınız yem vermekle daha da güçlü çıksın sesi!çıksın ki niyeti kötü olanları, misyonunun dışına çıkanları da bastırsın o güçlü sesi ile!..
bu arada minik sarışınınızada geçmiş olsun diliyorum...O'na anlatacağınız komik hikayelerle ve pozitif enerjinizle ümit ediyorum en kısa zamanda iyileşecektir..
Sevgi ve saygılarımla Gülsen Hocam..İyi haftalar dilerim...
Sevgili Esin, "sarsıntı" bu kadarla kalsın dilerim..
Evvet... benim özgür delikanlı eşine eşine ötüyor... Enteresandır bir tek beni görünce kaçmıyor ve bana zamanımı güzel geçirtiyor.. geldiğinde dinlersin!!
Öncelikle küçük sarışına geçmiş olsun dileklerimi ileteyim,acil şifalar.
Ve sadece şunu söylemek istiyorum,ben eskiyi çok özlüyorum,huzuru,sevgiyi,paylaşmayı çok özlüyorum..
Saygılar..
Dileğine teşekkürler sevgili Tufan.. Gelecekten ve gelecek olandan ümidi olmayan, huzuru geçmişin zamanında kıymeti bilinemeyen sayfalarında ararmış.. Bu, senin için geçerli olmamalı!!
Maşallah bu ne horozmuş hocam. Bu olsa olsa ege'nin denizli efesidir.:) İyi hafta sonları dilerim.
Efe olduğu kesin sevgili Jivago... iyi anlaşıyoruz!!! :)
Ne sansli horoz! Evi var,yemi var, oruyani var. Boyle iyi bakmaya devam ederseniz sesi de acilir hem de oraya iyice yerlesir.
Sarisina cok gecmisler olsun:(
Çocukluğumun en güzel anılarından biri dedemlerin bahçesindeki tavuk kümesi ve yumurtaları kümese girip çiğ çiğ içmem, dedemlerin kümese tilki girdi sanmalarıdır.
Ben de bu anıları çağrıştırdınız.
Dostça Kalın.
Sevgili Hocam seçim yakın ya horoz seçim konuşması falan yapmasın,zaman kısıtlamasına uymadığı için yakında garanti içeri atarlar garibi..Bizde vakitsiz öten çok ama kabak garibin başına patlıyacak gibi...
evet haklısın sevgili Didem horozun bile şanslısı olabiliyor.. Sarışınım iyileşti ama bu defa ben çok kötü incittim boynumu.. PC. kesin yasak bir süre..
Dikkat ettim de, herkese kendi çocukluk dönemleri ile ilgili bir anısını hatırlatıyorum yazdıklarımla ve bundan derecesiz mutluluk duyuyorum sevgili Uygar..
sevgili doktorum başımızdaki kasabın mal derdinde olduğu şu günlerde horozumun can derdinde olması çok normal!!.. :))
İmama meydan okuduğu kadar,sanırım kasapa da meyndan okumuş,delikanlı özgür horoz kendisine saygılarımı iletin lütfen.
tam senin tarzını yansıtan yorumuna çok güldüm sevgili Usta..
Yorum Gönder