3 Haziran 2011 Cuma
Korugan!..
İnanın bugüne kadar bu kelimenin ne anlama geldiğini öğrenmek için lügate bakmadım.. Yani benim anladığım, kabul ettiğim anlamın haricinde bir şeyler yazıyor olsa da, ben onu yine kendi lügatimdeki kabul ettiğim anlamıyla kullanacağım..
Korugan, benim lügatimde, yaşamımda sıkça sığındığım in’lerime verdiğim bir ad.. Kapısı bacası olmayan.. Karşımdaki güzellikleri görebildiğim, ancak içine sığındığım karanlıkta farkedilmediğim bir kuytu!!..
Canıma her okunduğunda.. Masum beklentilerime her limon sıkıldığında!..
Hani çocukken anne babaya küstüğünde, veya bir yaramazlık yapıp saklandığında, bir masa örtüsünün altında kimsenin görüp bulamayacağına inanman gibi girip saklandığın!
Yapacağım telâfisi güç pek çok hatalardan beni kurtaran kararları aldığım, veya şuuraltıma bir tiz sinyal sesi gibi kimsenin duymadığı köpek düdüğü misali bir tehlike sinyali gönderilmeye başlandığında… Ya da tahammül mülkünü yıkan Han’ların gölgelerini bile görmek istemediğimde saklandığım bir 'in'!
Çekebilme cesaretine ve de hakkına sahip olduğum tüm FİŞ' lerin tamamını çekip, kendimi dış dünyadan soyutladığım anları yaşadığım yerdir Korugan!..
Kendimle daima barışıkMIŞIM gibi yaşayabilmem için, kendimle en büyük kavgaları ettiğim yerdir yüreğimdeki köhne oda..
Hani şairin dediği gibi, “beliren her su kenarında..” .. veya benim dediğim gibi, sisli her dağın yamacına kurduğum!!
Bir gün kulağınıza uzaklardan bir piyano sesi gelirse… ve tuş sesleri arasından falsolar ulaşırsa kulağınıza… bilin ki, o sesler, Eros'un olmayacak duaya ettiği “amin”i yıkan çekiç sesidir.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
13 yorum:
Çok severek okuduğum ve iz bırakan bir paylaşım. Teşekkürler.
Sanırım herkesin bir korugan'ı var, farklı biçimlerde de olsa... Bense aynı sizin ifade ettiğiniz gibi bunu kabuğuma çekilmek olarak adlandırırım, yengeç misali... Kendi kabuğumda kendimi dinler, kendimi izler ve sonrasında yenilenmiş olarak yeniden kabuğumu kırarım. Bu anlamda iyidir koruganlar, kabuklar ama çok fazla kalmamak gerekiyor sanırım.
Eğer düşüncelerde iz bırakıyorsa okunanlar, ve bunu sen yazıyorsan, o zaman doğrudur diye düşünürüm sevgili Alizafer..
Ben de teşekkür ederim.
Mutlaka vardır... herkesin bir koruganı sevgili Nihansu'm!!! Kimi benim gibi, senin gibi kullanır, kimi kisvelerini saklamak için..
Ah o kisvelerini saklamak için kullananlar!
içlerindeki lekeleri ve kiri sakladıklarını zannedenlerdir onlar sevgili Nalân!!!
O köhne oda-lar iyi ki varlar!.kendimden çok şeyler bulduğum bu anlamlı yazının girizgahları arasında yol alırken... bana rehberlik eden her bir kelimeni(zi)n ardından ben de sığındığım kendi odama doğru ışık tuttum adeta!.ferahlığı ve dinginliği bulduğum mabedim de nefes alabilmenin huzurunu hissettim!..
içten ve samimi duygularınızı esirgemediğiniz o güzel yüreğinizden öperim...Sevgi ve saygılarımla...
hiç esirgemediğim ve gerçekten "içten" yazdığım duygularıma, bugün yapılan bazı çirkin, adeta fotoğraflarını aksettiren yorumların ayak kokularını gideriverdi, su serpti öptüğün yüreğime satırların sevgili Esin..
Çıplaktı yorum yapan ama Kral bile değildi!!!!
Ukalâlık yapmak bana düşüyor galiba
Korugan askeri bir terim olup müstahkem mevki anlamına gelir hani
for example filmlerinde vardı ya içine gizlenenleri top atışlarından bile koruyan ve duvarlarındaki pencere gibi aralık-
larndan mitralyöz veya toplarla ateş edilen duvarları 30-40 cm be-
tonarme yapılardır.Ben gerçeğini
yazayım siz kendinize uyarlayın..
İçleri o kadar kasvetlidir ki fazla
kalamaz dertlerinizle birlikte ken-
dinizi dışarıya zor atarsınız..
Sevgili Hocam kimsenin koruganında
gözüm yok,kimsenin hayâllerini yıkmak istemem ama en kuvvetli korugan bile içine sığınma nedeni-
nin büyüklüğü kadar korur.Sevgilerimle.
İnanmıyorum!
Bu yazıya çirkin yorum yazılabileceğini aklım almıyor.Nasıl bir ruh halleri var ve nasıl ,ne diyebilirler ,ne denebilir diye yordum kafamı:(
Hayret.
İyi ki baştan yapmışım itirafımı lügat anlamını bilmem diye sevgili doktorum.. Zaten benim koruganım beni kurşundan değil, kurşunu sıkandan korumasını düşündüğüm bir "in".. Ve nedense genelde silah hep benim elimdedir!!
İçine sığınma nedenimin büyüklüğünü o an bilemem ki... Bazen dağları oynatır yerinden bazen incir çekirdeği bol gelir!!
Resim...
Ne kadar hoş. Bir an pencere önünde oturduğunuzu ve karşıda görünen pembe dalları olan ağacı izlediğinizi düşündüm. Aslında oraya bakan gözler, kimbilir hangi ağacın dallarında takılı kalmıştı.
Sadece düşüncelerimizin bize kaldığı KORUGAN!...
Manasına baktım, yeni bir bilgi sayenizde:)
sen de ne kadar farklı yerden bakmışsın yazdıklarıma duyarlı newbaharım.. Baktığında gördüğün güzel ise, bulunduğun yerin pek önemi olmuyor..
Yorum Gönder